I have too much homework today.
- Bugün, çok fazla ödevim var.
It is dangerous to drink too much.
- Çok fazla içmek tehlikelidir.
That's an overly optimistic view.
- O, çok fazla iyimser bir bakış.
The reason Tom got sick was because he overate.
- Tom'un hastalığı çok fazla yemekten sonuçlandı.
There were too many people at the concert.
- Konserde çok fazla kişi vardı.
We have too many classes.
- Çok fazla sınıfımız var.
She smokes excessively.
- O çok fazla sigara içiyor.
I think Tom paid far too much for that old saxophone.
- Tom'un o eski saksofon için çok fazla ödediğini düşünüyorum.
You smoke far too much. You should cut back.
- Çok fazla sigara içiyorsun. Azaltmalısın.
The trip calls for a lot of money.
- Gezi çok fazla para gerektirir.
He knows a lot about butterflies.
- Kelebekler hakkında çok fazla şey biliyor.
Mike liked animals very much.
- Mike hayvanları çok fazla severdi.
Hanako likes cake very much.
- Hanako keki çok fazla seviyor.
The price of this camera is exorbitant.
- Bu kameranın fiyatı çok fazla.
These prices are outrageous.
- Bu fiyatlar çok fazla.
It hurts tremendously here.
- Burası çok fazla ağrıyor.
She smokes excessively.
- O çok fazla sigara içiyor.
She smokes excessively.
- O çok fazla sigara içiyor.
You shouldn't eat to excess.
- Çok fazla yememelisin.
Our college uses far too much electricity.
- Bizim üniversite çok fazla elektrik tüketir.
You're far too young to be doing this.
- Bunu yapmak için çok fazla gençsin.
There were too many people at the concert.
- Konserde çok fazla kişi vardı.
If you eat too much you will become fat.
- Çok fazla yersen şişmanlarsın.