He was wearing a threadbare suit.
- O çok eskimiş bir takım elbise giyiyordu.
The archeologists found the bones of an ancient dragon.
- Arkeologlar çok eski zamanlardan kalma bir ejderhanın kemiklerini buldu.
The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.
- Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.
Students have complained about homework assignments since time immemorial.
- Öğrenciler çok eski zamanlardan beri ev ödevleri hakkında yakınıyorlar.