çocukluğunda

listen to the pronunciation of çocukluğunda
Türkisch - Englisch
in one's childhood
çocukluk
childhood

Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood. - Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.

He is a childhood friend. - O, bir çocukluk arkadaşıdır.

çocukluk
childness
çocukluk
nonage
çocukluk
puerility
çocukluk
juvenility
çocukluk
childhood, infancy; boyhood; childishness
çocukluk
infancy
çocukluk
childishness; folly
çocukluk
boyhood

Tom Jackson was a boyhood hero of mine. - Tom Jackson benim çocukluk kahramanımdı.

They laughed at the photograph of my boyhood. - Çocukluk fotoğrafıma güldüler.

Türkisch - Türkisch

Definition von çocukluğunda im Türkisch Türkisch wörterbuch

çocukluk
Çocuk olma durumu. İnsan hayatının bebeklikle ergenlik arasındaki dönemi: "Manasız çocukluk, tatsız gençlik, olgunluk çağına hazırlanmaktan başka nedir?"- A. Haşim. Çocukça davranış: "Onun nazını çekerek bütün çocukluklarına katlanıyorum."- A. H. Tanpınar
çocukluk
İnsan hayatının bebeklikle ergenlik arasındaki dönemi
çocukluk
Çocuk olma durumu
çocukluk
Çocukça davranış
çocukluk
(Osmanlı Dönemi) sabâvet
çocukluğunda
Favoriten