Türkisch - Englisch
Definition von çoban im Türkisch Englisch wörterbuch
- shepherd
The shepherd is tending his flock.
-Çoban sürüsünü otlatıyor.
I cannot bleat like a sheep. I'm a shepherd dog.
-Ben bir koyun gibi meleyemem. Ben bir çoban köpeğiyim.
- astr. Venus
- (şiir) swain
- shieling
- cowman
- herdsman
- shepherd, herdsman
- sheepman
- grazier
- (kadın) shepherdess
- bucolic
- herder
- (Astronomi) venus
- pagan
- vaquero
- drover
- çoban kavurma
- shepherd roasting
- çoban çökerten otu
- (Botanik, Bitkibilim) Tribulus terrestris
- çoban armağanı çamsakızı
- 1. (Atasözü) A poor person can give only from what he has. 2. (Konuşma Dili) This small gift is unworthy of you
- çoban borusu
- alpenhorn
- çoban borusu
- alphorn
- çoban değneği
- knotgrass
- çoban değneği
- shepherd's crook
- çoban kebabı
- stew of meat and vegetables
- çoban kulübesinde padişah rüyası görmek
- to have fantasies of luxury and power
- çoban köpeği
- sheepdog
- çoban köpeği
- sheep dog
A sheep dog drives the flock to the pasture.
-Bir çoban köpeği sürüyü çayıra götürür.
- çoban köpeği
- bandog
- çoban köpeği
- shepherd's dog
- çoban köpeği
- kelpie
- çoban sakalı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sıracagiller,aslanağzıgiller) [syn.: çoban sakalı, tosbağa çiçeği] turtlehead, balmony
- çoban salatası
- a salad of onions, tomatoes, cucumbers, and peppers
- avustralya çoban köpeği
- blue heeler
- avustralya çoban köpeği
- australian cattle dog
- avustralya çoban köpeği
- queensland heeler
- avustralya çoban köpeği
- (Argo) kelpie
- kışı geçirmek için yapılan çoban kulübesi
- The shepherd's hut to spend the winter
- çam sakızı çoban armağanı
- the least i can do
- alman çoban köpeği
- german shepherd dog
- alsas çoban köpeği
- Alsatian wolfhound
- alsas çoban köpeği
- Alsatian dog
- alsas çoban köpeği
- Alsatian
- atlı çoban
- gaucho
- bayan çoban
- herdswoman
- beylik çoban
- (Tarih) cattle keeper
- işkoç çoban köpeği
- collie
- kadın çoban
- shepherdess
- tıbbi çoban otu
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: tıbbi çoban otu, kel otu] pestilence wort, butterbur
- çam sakızı çoban armağanı
- small present, small gift
- çamsakızı çoban armağanı
- (Konuşma Dili) I know this small gift is unworthy of you, but given my circumstances it's the best I can do
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von çoban im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Davar, koyun, keçi, sığır, manda sürülerini güdüp otlatan kimse: "Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede?"- Z. Gökalp
- Davar, koyun, keçi, sığır, manda sürülerini güdüp otlatan kimse
- Çulpan
- (Osmanlı Dönemi) ŞÜBAN
- (Osmanlı Dönemi) HEBHEBÎ
- (Osmanlı Dönemi) FEDDAD
- (Osmanlı Dönemi) HEYBAN
- nahırcı
- bekar
- rai
- çoban salatası
- (Gıda) Domates, salatalık ve biberler küçük küçük doğranarak yapılan soğanlı salata: "Ateş oluncaya kadar peynir vereyim, bir de çoban salatası yaparım, ateş olunca da sis yaparım."- N. Cumali
- çoban çökerten
- (Botanik, Bitkibilim) Demir dikeni,çakır dikeni.deve çökerten,çarık dikeni de denir.Avustralya kökenli olan bu bitkinin bazı türleri Asya, Afrika ve Amerika’da da yetişmektedir. Tek yıllık yabani bir bitkidir.Yere yatık olarak buyur ve sarı çiçekleri vardır
- çoban çökerten otu
- (Botanik, Bitkibilim) Demir dikeni,çakır dikeni.deve çökerten,çarık dikeni de denir.Avustralya kökenli olan bu bitkinin bazı türleri Asya, Afrika ve Amerika’da da yetişmektedir. Tek yıllık yabani bir bitkidir.Yere yatık olarak buyur ve sarı çiçekleri vardır
- Çoban Yıldızı
- Merkür'den sonra Güneş'e en yakın olan gezegen, Çulpan, Kervankıran, Kervan yıldızı, Venüs, Zühre
- çoban böreği
- Haşlanmış patateslerin sütle püre durumuna getirilip doğranmış soğanla kavrulmasından sonra üzerine et suyu, kıyma ve nane eklenerek pişirilmesiyle hazırlanan börek
- çoban kebabı
- Tas kebabına benzeyen yoğurtlu et yemeği
- çoban köpeği
- Sürüyü koruyan iri cins köpek
- çoban merhemi
- Terementi ve mum yağı ile yapılmış yara merhemi
- çoban salatası
- Domates, salatalık ve biberler küçük küçük doğranarak yapılan soğanlı salata