çoğunuz

listen to the pronunciation of çoğunuz
Türkisch - Englisch
most of you
çoğu
often

The transition from farm life to city life is often difficult. - Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.

Humility often gains more than pride. - Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

çoğu
{i} most

Most young adults enjoy going out at night. - Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

Most parents see their own children as the best in the world. - Çoğu ebeveyn, kendi çocuklarını, dünyada en iyi olarak görüyor.

çoğu
predominantly
çoğu
many

Many diseases result from poverty. - Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.

There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends. - Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.

çoğu
mostly

The audience was mostly businessmen. - Seyirci çoğunlukla iş adamlarıydı.

Success depends mostly on effort. - Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.

çoğu
many of them
çoğu
most of

He spent most of the time at his summer home. - O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.

In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector. - Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.

çoğu
mostly, usually
çoğu
mainly

His failure was mainly due to carelessness. - Onun başarısızlığı çoğunlukla dikkatsizliği yüzündendi.

Alzheimer's disease affects mainly people older than 60 years. - Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.

çoğu
most, most of
çoğu
the best part of
çoğu
more than

I've done that more than most people have. - Onu çoğu insandan fazla yaptım.

Humility often gains more than pride. - Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

çoğu
most, most of; mostly, usually
çoğu
most#beautiful
Türkisch - Türkisch

Definition von çoğunuz im Türkisch Türkisch wörterbuch

çoğu
Çok kimse
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü
çoğu
Çoğu zaman, çok defa
çoğu
Afyonkarahisar ilinde bir yayla
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü: "Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik."- A. Ş. Hisar. Çok kimse: "Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim."- A. H. Tanpınar
çoğunuz
Favoriten