çizgi çizgi

listen to the pronunciation of çizgi çizgi
Türkisch - Englisch
striped
streaky
streaked
çizgi
line

These two lines cut across each other at right angles. - Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.

The playground is divided into three areas by white lines. - Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.

çizgi çizgi boyamak
streak
çizgi çizgi olma
striation
çizgi çizgi yapmak
striate
çizgi çizgi yapmak
stripe
çizgi çizmek
line
ince çizgi
fine line
çizgi
line; stripe, bar; dash; scratch, mark; (tende) furrow
çizgi
score
çizgi film
cartoon

What's your favorite cartoon? - Senin en sevdiğin çizgi film nedir?

Tom worked as a cartoonist. - Tom bir çizgi film karakteri olarak çalıştı.

yatay çizgi
horizontal
dikey çizgi
perpendicular line
dip çizgi
(Spor) back line
düz çizgi
(Bilgisayar) solid
ilk çizgi
(Bilgisayar) first line
kesik alt çizgi
(Bilgisayar) dash underline
kesik kesik çizgi
(Matematik) dashed line
kesik çizgi
(Bilgisayar) dashes
kesik çizgi stili
(Bilgisayar) dash style
kesik çizgi stilleri
(Bilgisayar) dash styles
kesikli çizgi
dotted line
kesikli çizgi
(Bilgisayar) dashed
nokta çizgi
(Bilgisayar) dot dash
nokta-çizgi
(Bilgisayar) dot-dash
serbest çizgi
(Bilgisayar) freehand line
uzun çizgi
(Askeri) longline
uzun çizgi
(Bilgisayar) long dash
yatay çizgi
(Bilgisayar) horizontal rules
çizgi çizmek
(Kitap) rule a line
çizgi çizmek
(Kitap) draw a line
çizgi çizmek
(Kitap) cross a line
çizgi çizmek
line drawing
çizgi-nokta
(Bilgisayar) dash-dot
üst çizgi
(Bilgisayar) over-bar
üstüne çizgi çizmek
cross
dik çizgi
Vertical lines
kırmızı çizgi
red line
uzun çizgi
long lines
yan çizgi
(Spor) sideline

Tom stayed on the sideline. - Tom yan çizgide kaldı.

çizgi film
animated cartoon

He will have gotten the inspiration from that animated cartoon. - O hareketli çizgi filmden ilham almış olacak.

çizgi resim
sketch
çizgi roman
Graphic novel
agonik çizgi
agonic line
alt çizgi
underline
alt çizgi
downstroke
altına çizgi çizmek
underscore
ana çizgi
ground line
ana çizgi
geom . generatrix
dikey çizgi
perpendicular
dikey çizgi
vertical

He drew some vertical lines on the paper. - Kağıt üzerinde bazı dikey çizgiler çizdi.

Mary likes to wear clothes with vertical stripes, because she heard they make you look thinner. - Mary dikey çizgili giysiler giymekten hoşlanır çünkü onların daha ince gösterdiğini duymuş.

dolu çizgi
full line
doğru çizgi
geom . straight line
düz esas çizgi
(Hukuk) straight baseline
düz çizgi
straight

He draws straight lines. - O, düz çizgiler çizer.

düz çizgi
straight line
düz çizgi halindeki
rectilinear
düz çizgi halindeki
rectilineal
düzensiz çizgi
streak
düşey çizgi
vertical line
dış çizgi
outline (font)
dış çizgi
outline
esas çizgi
(Hukuk) baseline
grid çizgi uçları
(Askeri) grid ticks
ince çizgi
stria
ince çizgi
hatch
ince çizgi
thread
istenen kısa çizgi
hard hyphen , required hyphen
izanomal çizgi
isanomalous line
kabarık çizgi
ridge
koyu nokta çizgi
(Bilgisayar) dot dash heavy
koşut çizgi
parallel line
kıl çizgi
hairline
kırpıntı çizgi
clipart
kırık çizgi
broken rule
kırık çizgi
broken line
kırık çizgi grafiği
(Matematik) broken line graph
kırık çizgi çizeneği
(Matematik) broken line graph
kısa çizgi
dash, hyphen
kıvrımlı çizgi
curlycue
kıvrımlı çizgi
curlicue
me çizgi
long dash
normal esas çizgi
(Hukuk) normal baseline
orta çizgi
en-dash
orta çizgi
centre line, midline
paralel çizgi
parallel
paralel çizgi
parallel line
pist orta çizgi ışıkları
(Havacılık) runway center line lights
s biçiminde çizgi
ogee
s şeklinde çizgi
pothook
tebeşirle çizilen çizgi
chalk
tebeşirli iple çizilen çizgi
chalk line
uzun çizgi
dash
yapıcı çizgi
generatrix
yatay çizgi
horizontal line
yatık çizgi
solidus
yaşam ile ölüm arasındaki çizgi
divide
çapraz çizgi
traverse
çizgi
drawing

The girl spends hours drawing superhero comics. - Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

The boy spends hours drawing superhero comics. - Çocuk süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

çizgi
mark

On your marks, get set, go! - Çizgilerinize, hazırlanın, başlayın!

çizgi
scratch
çizgi
wheal
çizgi
line, boundary, limit
çizgi
line (of action or thought)
çizgi
furrow
çizgi
part (in a person's hair)
çizgi
groove
çizgi
dash , line
çizgi
stria
çizgi
line, wrinkle, furrow
çizgi
stripe

Tom wore a red and white striped tie. - Tom, kırmızı ve beyaz çizgili kravat taktı.

I like this striped shirt. - Bu çizgili gömleği seviyorum.

çizgi
bar
çizgi
grain
çizgi
scratch, scar; score
çizgi
stripe; stria, striation
çizgi
(cetvelle) ruling
çizgi
wale
çizgi
mark, dash
çizgi bırakmak
furrow
çizgi düzeni
lineation
çizgi dışı
out of bounds
çizgi dışı
out
çizgi film
animated cartoon, cartoon
çizgi film
animated movie

What's your favorite animated movie? - En sevdiğiniz çizgi film nedir?

çizgi film ressamı
animator
çizgi film yapma
animation
çizgi film yapmak
animate a cartoon
çizgi film çizeri
cartoonist
çizgi frekansı
line frequency
çizgi genişliği
line width
çizgi hakemi
lineman
çizgi hakemi
linesman
çizgi jeneratörü
line generator
çizgi kalemi
ruling pen
çizgi karekteri hareketlendirmek
animate a cartoon
çizgi makinesi
ruler
çizgi resim
line drawing, sketch
çizgi roman
comic strip, strip cartoon
çizgi roman
comic book
çizgi roman
funnies
çizgi roman ilavesi
funny paper
çizgi sayısı
line number
çizgi spektrumu
line spectrum
çizgi yapmak
bar
çizgi çekmek
to draw a line
çizgi çekmek
score
çizgi çekmek
draw a line
çizgi çekmek
rule
çizgi çekmek
run through
çizgi çekmek
line through
çok devirli plâktaki incecik çizgi
microgroove
ölçü alınan çizgi
base line
Türkisch - Türkisch

Definition von çizgi çizgi im Türkisch Türkisch wörterbuch

çizgi
Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim
çizgi
Temel
çizgi roman
Konuyu ve olaylar zincirini kesintisiz olarak resimleme yöntemiyle okuyucuya sunan anlatım tarzı
ana çizgi
Belli bir kurala göre yürütülerek bir biçimin oluşmasına yarayan çizgi
eğik çizgi
Düz olmayan çizgi
kırık çizgi
Bir veya birkaç noktada doğrultu değiştiren çizgi
kısa çizgi
Satır sonuna sığmayan kelimeleri, hecelere bölerken kullanılan noktalama işareti ( - ), tire
uzun çizgi
Karşılıklı konuşmada, konuşanın değiştiğini göstermek için kullanılan çizgi işareti, tire
çizgi
Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat
çizgi
Yüz ve vücut hatlarının her biri
çizgi
Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril: "Bu kâğıda üç çizgi çekti."- Ö. Seyfettin
çizgi
Temel: "Ben hayatımı yeniden ve bambaşka çizgiler üzerinde kuracağım."- A. İlhan
çizgi
Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır
çizgi
Yüz ve vücut hatlarının her biri: "Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu."- O. Rifat
çizgi film
Bir konuyla ilgili olarak kişilerinin hareketlerini belirtecek yolda art arda çizilmiş resimlerden oluşan sinema filmi
çizgi im
Malın değişik özelliklerini ve fiyatını belirten, elektronik aygıtların okuyabileceği biçimde düzenlenmiş etiket, barkot
çizgi resim
Yalnız çizgilerle yapılmış resim
çizgi ölçek
Plan veya haritanın alt köşesinde yatay bir çizgi ile gösterilen, harita üzerindeki uzunluğun gerçekte ne kadar uzunluğa karşılık olduğunu belirten ve bunun çizgi üzerinde işaretlenmesiyle elde edilen ölçek
Englisch - Türkisch

Definition von çizgi çizgi im Englisch Türkisch wörterbuch

çizgi film
cartoon
çizgi çizgi
Favoriten