Türkisch - Englisch
Definition von çiroz im Türkisch Englisch wörterbuch
- salted and dried mackerel; skinny person
- (Konuşma Dili) nothing but skin and bones, emaciated person
- dried mackerel
- Bombay duck
- dried cod
- salted and dried thin mackerel
- weedy
- skinny person
- (Gıda) mackerel
- {i} kipper
Today I had some kipper for breakfast.
-Bugün kahvaltı için biraz çiroz yedim.
Türkisch - Türkisch
Definition von çiroz im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Yumurtasını atarak zayıflamış uskumru balığı ve bunun kurutulmuşu. Çok zayıf (kimse)
- Uskumru balığının tuzlanarak güneşte kurutulmasıyla yapılan bir yiyecektir
- (mutfak) Uskumru balığının tuzlanıp kurutularak saklanması
- Yumurtasını atarak zayıflamış uskumru balığı ve bunun kurutulmuşu
- Betonarme, beton'un çelik kullanılmak suretiyle güçlendirilerek imal edilen yapı malzemesinin ismidir. Yapıda kullanılan betonarme elemanlar (kolon, kiriş, döşeme vb.) birtakım gerilmelere maruz kalırlar. Bunlar genel olarak basınç, çekme, kesme ve burulma etkileridir. Davranış itibariyle gevrek olan beton, sünek çelik ile güçlendirilerek kompozit bir yapı malzemesi olan betonarme elde edilir. Bu güçlendirme ile açıklıkların daha küçük kesitlerle geçilmesi olanaklı olmuştur. Elemana yerleştirilen çeliğe sonradan veya önceden gerilme verilerek öngerilmeli/ardçekmeli beton elde edilir
- (mecaz) Çok zayıf kimse
- (mimarlık) Betonarme yapılarda kullanılan bir etriye çeşiti
- Uskumru balığının kurutulmuşu
- Çok zayıf kimse