çi̇z

listen to the pronunciation of çi̇z
Türkisch - Englisch

Definition von çi̇z im Türkisch Englisch wörterbuch

çiz
{f} draw

Picasso kept drawing pictures until he was 91 years old. - 91 yaşında kadar Picasso resim çizmeye devam etti.

NB: This was drawn a long time ago so the quality is low. - NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür.

çiz
cross out

Cross out the incorrect words. - Yanlış kelimeleri çiziniz.

Cross out all the wrong answers. - Tüm yanlış cevapların üstünü çiz.

çiz
{f} drawing

After dinner, we all went into the drawing room. - Akşam yemeğinden sonra, Hepimiz çizim odasına gittik.

Picasso kept drawing pictures until he was 91 years old. - 91 yaşında kadar Picasso resim çizmeye devam etti.

çiz
{f} drawn

Tom entered the room with his gun drawn. - Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.

The picture of Mary that Tom had drawn took John's breath away. - Tom'un çizdiği Mary'nin resmi John'un soluğunu kesti.

çiz
{f} lined
çiz
{f} plotted
çiz
plot

I think they're plotting something. - Sanırım onlar bir şey çiziyorlar.

donuk çiz
(Bilgisayar) draw opaque
tablo çiz
(Bilgisayar) draw table
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) f. Şey. Nesne