Türkisch - Englisch
Definition von çi̇l im Türkisch Englisch wörterbuch
- çil
- freckle
He has red hair and freckles.
-Onun kızıl saçı ve çilleri var.
Tom has red hair and freckles.
-Tom'un kırmızı saçları ve çilleri var.
- çil
- francolin
- çil
- hazel grouse, hazel hen
- çil
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: bağırtlakgiller, ormantavuğugiller) [syn.: çil, dağ tavuğu, orman tavuğu, fındık tavuğu] hazel grouse
- çil
- fleck
- çil
- speckle
- çil
- sun spot
- çil
- hazel-grouse dağtavuğu
- çil keklik
- grey hen
- çil yavrusu gibi dağılarak
- helter-skelter
- çil yavrusu gibi dağılma
- stampede
- çil yavrusu gibi dağılmak
- to stampede
- çil yavrusu gibi dağılmak
- (for a group) to scatter, run away in every direction (like a frightened covey of birds)
- çil çil yapmak
- freckle
- çil
- covey
- çil
- speckled
- çil
- (Hayvan Bilim, Zooloji) hazel grouse
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von çi̇l im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) (Çihil-Çehl) f. Kırk
- (Osmanlı Dönemi) Mc: Çok
- çil
- Aynada oluşan leke
- çil
- Köklerdeki kıl gibi ince uzantılar
- çil
- Bitki köklerindeki kıla benzer ince uzantılar
- çil
- Çoğunlukla yüzde oluşan kahverengi küçük benekler
- çil
- Tüyünde küçük benekler bulunan (hayvan)
- çil
- Zoolojide, Tetraste bonasia olarak tanımlanan, orman tavuğugillerden,eti için avlanan, ormanlarda yaşayan bir kuş
- çil
- Yeni ve parlak: "Anneme elli çil altın bıraktılar."- A. Gündüz
- çil
- Ayna da oluşan leke
- çil
- Orman tavuğugillerden, eti için avlanan, ormanlarda yaşayan bir kuş, dağ tavuğu (Tetrastes bonasia)
- çil
- Yeni ve parlak
- çil
- Ormanlarda yaşayan av kuşu
- çil
- Yeni çimlenmiş tohum
- çil
- Hasır otu
- çil
- Orman tavuğugillerden, eti için avlanan, ormanlarda yaşayan bir kuş, dağ tavuğu (Tetrastes bonasia). Çoğunlukla yüzde oluşan kahverengi küçük benekler
- çil
- Orman tavuğugillerden, eti için avlanan, ormanlarda yaşayan bir kuş, dağ tavuğu
- çil
- Dağtavuğu da denilen bir kuş
- çil çil
- Pırıl pırıl, parlak