Definition von çiçeği im Türkisch Englisch wörterbuch
- butterbur
- small Eurasian herb having broad leaves and lilac-pink rayless flowers; found in moist areas
- {i} small Eurasian plant with large woolly leaves (used to wrap butter)
- Any of several Eurasian herbs, of the genus Petasites, have dense clusters of often purple flowers
- A broad-leaved plant (Petasites vulgaris) of the Composite family, said to have been used in England for wrapping up pats of butter
- çiçek
- flower
Flowers soon fade when they have been cut.
- Çiçekler koparıldığında kısa sürede soldu.
Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
- çiçeği bol
- flowering
- çiçeği burnunda
- a) fresh b) very young
- çiçeği oluşturan minik çiçeklerden her biri
- floret
- mayıs çiçeği
- May
- çiçek
- {i} smallpox
They said he had a weak form of smallpox.
- Onun çiçek hastalığının zayıf evresini geçirdiğini söylediler.
I am immune to smallpox.
- Çiçek hastalığına bağışıklığım var.
- inci çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki) snowberry, waxberry, Indian currant
- fener çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) kniphofia
- gayret çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) gaillardia
- gelincik çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) flos rhoeados
- horoz ibiği çiçeği
- coxcomb
- inek çiçeği
- (Tıp) cowpox
- kabak çiçeği
- (Gıda) squash blossoms
- kabak çiçeği
- (Gıda) zucchini blossoms
- kabak çiçeği dolması
- (Gıda) stuffed squash blossoms
- kadeh çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) calycanthus
- kadeh çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) chimonanthus
- kandil çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) milfoil
- kandil çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) yarrow
- kelebek çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) schizanthus
- kese çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) ceanothus
- kokulu bezelye çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) lathyrus odoratus
- kokulu bezelye çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) sweet pea
- medine çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) gomphrena
- medine çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) gomphrena globosa
- muhabbet çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) reseda
- mum çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) hoya
- mum çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) hoya carnosa
- papatya çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) flos chamomillae
- peygamber çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) centaurea
- saman çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) helichrysum
- tesbih çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) canna
- yıldız çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) dahlia
- çiçek
- (Biyokimya) efflorescence
- çiçek
- blossome
The apple trees blossomed early this year.
- Bu yıl elma ağaçları erken çiçek açtı.
Her talent blossomed early.
- Onun yeteneği erken çiçek açtı.
- çiçek
- variola
- çiçek
- floral
I wear a floral dress.
- Çiçekli bir elbise giyiyorum.
I love this floral arrangement.
- Bu çiçek aranjmanını seviyorum.
- çiçek
- blossom
The apple trees blossomed early this year.
- Bu yıl elma ağaçları erken çiçek açtı.
The cherry trees are in full blossom.
- Kiraz ağaçları tamamen çiçeklenmişler.
- çiçek
- {i} bloom
Tulips will bloom soon.
- Laleler yakında çiçek açacaklar.
The roses are in bloom.
- Güller çiçek açmışlar.
- akça çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) Field Penny-cress (Thlaspi arvense)
- erguvan çiçeği
- purple flower
- fırıldak çiçeği
- pinwheel flower
- hanımeli çiçeği
- honeysuckle flower
- kadife çiçeği
- marigold
- kar çiçeği
- leucojum
- kardelen çiçeği
- snowdrop flower
- koni çiçeği
- A North American plant of the daisy family, whose flowers have a raised cone-like centre which appears to consist of soft spines. [Genus Echinacea: several species.]
- mastı çiçeği
- mastiff flower
- mürver çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) Elderflower
- nar çiçeği
- pomegranate blossom
- nar çiçeği rengi
- pomegranate flower color
- peygamber çiçeği
- Messenger flower
- saksı çiçeği
- flower pots
- Çiçek
- inflorescences
- Atatürk çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sütleğengiller,ferbiyoniye) Santa Catarina, poinsettia, christmas star, Mexican flameleaf
- afyon çiçeği
- opium poppy
- alev çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) phlox durummondi
- altıntabak çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: düğünçiçeğigiller,şakikiye) crowfoot, common meadow buttercup, meadowbloom
- amber çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ebegümecigiller,hubbaziye) [syn.: amber çiçeği, çingülü] hibiscus
- amber çiçeği
- hibiscus
- amber çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) abelmosk
- ateş çiçeği
- salvia
- aynısafa çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: aynısafa çiçeği, altıncık, şamdan çiçeği] calendula, marigold
- ağaç çiçeği
- blossom
- bal alacak çiçeği bilmek
- to know which side one's bread is buttered
- bal alacak çiçeği bilmek/bulmak
- to find the person from whom to profit
- balmumu çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Asclepiadaceae) wax flower / plant, porcelainflower
- boru çiçeği
- trumpet flower
- buz çiçeği
- ice plant
- cennetkuşu çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Strelitziaceae) bird-of-paradise flower
- eflatun kır çiçeği
- cuckooflower
- eşek çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: küpeçiçeğigiller,halkaviye) [syn.: eşek çiçeği, eşekotu] common evening primrose, field primrose
- flamingo çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: yılanyastığıgiller) [syn.: flamingo çiçeği, kuyrukçiçeği] flamingo flower
- funda çiçeği
- heath bell
- funda çiçeği
- heather bell
- gelin çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) common cockscomb
- gelin çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) celosia argentea cristata
- gelin çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) celosia cristata
- güneş çiçeği
- heliotrope
- güzelhatun çiçeği
- amaryllis
- hezaren çiçeği
- delphinium
- hezaren çiçeği
- larkspur
- hezaren çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: düğünçiçeğigiller,şakikiye) larkspur, delphinium
- hor çiçeği
- forsythia
- hor çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: zeytingiller,zeytuniye) common forsythia
- horozibiği çiçeği
- amaranth
- horozibiği çiçeği
- coxcomb
- horozibiği çiçeği
- cockscomb
- huş ağacı çiçeği
- catkin
- ilkbahar çiçeği
- daisy
- inci çiçeği
- lily of the valley
- ipek çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: semizotugiller,ferkahiye) [syn.: ipek çiçeği, yazçiçeği, keditırnağı] moss rose, portulaca
- ipek çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) portuluca grandiflora
- kabak çiçeği gibi açılmak
- colloq . to start behaving too unconstrainedly
- kabak çiçeği gibi açılmak
- to become free and easy
- kabak çiçeği gibi açılmak
- become free and easy
- kadife çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: kadife çiçeği, portakal nergisi, susi] marigold
- kahkaha çiçeği
- bindweed
- kahverengi peygamber çiçeği
- brown knapweed
- kampana çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: zambakgiller,zambakiye) alpine squill
- kara kantaron çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) knapweed, common knapweed, hardhead
- karanfil çiçeği
- clove pink
- kartopu çiçeği
- snowball
- kartopu çiçeği
- viburnum
- kartopu çiçeği
- guelder rose
- kozmos çiçeği
- cosmos
- küpe çiçeği
- fuchsia
- küçük karanfil çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sevgiçiçeğigiller) wild mignonette
- kılıç çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: süsengiller,sevseniye) [syn.: kılıç çiçeği, glayol, kuzgunkılıcı] gladiolus
- kına çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: kınaçiçeğigiller,balsamiye) [syn.: kına çiçeği, balsamin, dokunmabana] touch-me-not, jewelweed
- kır çiçeği
- wildflower
Tom and Mary picked some wildflowers by the river.
- Tom ve Mary nehrin yanında birkaç kır çiçeği topladı.
- kır çiçeği
- wild flower
- latin çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: latin çiçekleri) [syn.: latin çiçeği, hint teresi] nasturtium, great indian cress, cress
- leylek çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sardunyagiller,ibreviye) [syn.: leylek çiçeği, sardunya çiçeği] black magic rose, coral spice
- lâtin çiçeği
- Nasturtium
- lüfer çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: baklagiller,bakliye fasilesi) asparagus pea
- medine çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) cudweed, silver leaf, fragrant everlasting, blunt-leaved everlasting, white balsam
- mine çiçeği
- vervain
- misk çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: tarakotugiller,müştiye) field scabious
- misk çiçeği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) field scabious
- nakil çiçeği
- phlox
- nilüfer çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: nilüfergiller) lotus
- portakal çiçeği
- orange blossom
- portakal çiçeği esansı
- nerol
- sakal çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) caryopteris
- saksı çiçeği
- houseplant, hothouse plant
- saray çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: düğünçiçeğigiller,şakikiye) [syn.: saray çiçeği, hezaren çiçeği, keyiflice otu,bit otu] annual larkspur, Sydney purple
- sarı muhabbet çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sevgiçiçeğigiller) [syn.: sarı muhabbet çiçeği, Yemen safranı] cut-leaf mignonette, wild mignonette, yellow mignonette
- sarıkarides çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Acanthaceae) lollipop flower
- söğüt çiçeği
- catkin
- süpürgeotu çiçeği
- heather bell
- süpürgeotu çiçeği
- heath bell
- süsen çiçeği
- fleur de lis
- taş kıran çiçeği
- saxifrage
- teke sakalı çiçeği
- (Gıda) salsify plant
- teke sakalı çiçeği
- (Gıda) oyster plant
- tekesakalı çiçeği
- salsify
- yabani kadife çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: horozibiğigiller,lazebeliye) amaranth, chinese spinach, Joseph's-coat
- yaka çiçeği
- boutonniere
- yıldız çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: yıldızçiçeği, dalya] dahlia
- zinya çiçeği
- zinnia
- Çiçek
- (isim) Flower, blossom
- çamuru karnında (çiçeği
- burnunda) (someone) who is still wet behind the ears, who is young and inexperienced, who is a fledgling, who is a greenhorn
- çanta çiçeği
- calceolaria
- çiçek
- flower, blossom, bloom
- çiçek
- (Konuşma Dili) loose woman, sexually promiscuous woman
- çiçek
- flower; blossom, bloom; smallpox; floral
- çiçek
- (Konuşma Dili) charming scoundrel; charming woman who is up to no good
- çiçek
- chem. flowers, (a) sublimate: kükürt çiçeği flowers of sulfur
- çiçek
- flowering plant, flower; ornamental plant
- çiçek
- catkin
- çiçek
- posy
- çuha çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çuhaçiçeğigiller,rebiiye) primrose, cowslip
- ıtır çiçeği
- geranium
- ıtır çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sardunyagiller,ibreviye) [syn.: ıtır çiçeği, çobaniğnesi] stork's bill