çevirmek

listen to the pronunciation of çevirmek
Türkisch - Englisch
turn

Tom wanted to turn the page. - Tom sayfayı çevirmek istedi.

Robert was so busy he had to turn down an invitation to play golf. - Robert o kadar meşguldu ki golf oynamak için bir daveti geri çevirmek zorunda kaldı.

translate

I don't want to translate this sentence. - Bu cümleyi çevirmek istemiyorum.

It is difficult to translate a poem into another language. - Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.

turn to
send back
spin
transform
(Muzik) invert
revoke
convert to
thread
commutate
hold up
twist
hatch
put into
besiege
turn on
annul
tweedle
encompass
reverse

Translation is easier than reverse translation. - Çevirmek, ters çevirmekden daha kolaydır.

(Sinema) pan
convert into
revolve about
turn up
lap
close
make over
disincline
assemble
carry out
stop
overturn
revolve around
rotate
begird
circle
point at
make
speediness
wind
convert from
run
zone
contain
change

I want to change ten thousand yen to dollars. - On bin yeni dolara çevirmek istiyorum.

(deyim) change over
change to
deflect
roll
enclose
avert
(for one kind of meteorological condition) to turn into, become (another): Yağmur kara çevirdi. The rain's turned to snow. Çevir kazı yanmasın. (Konuşma Dili) Why are you changing the subject? (said sarcastically)
convert
point
(bakış) revert
encircle
switch to
to enclose (a place) with
surround
(bilgisayar) assemble
turn into
divert
to turn (a situation) into (something bad)
upturn
(çember) bowl
to interpret (something) (in a specified way)
(iş) pull
hedge round
decline

It is very impolite of him to decline her invitation. - Onun davetini çevirmek onun kabalığı.

I had to decline his offer. - Onun teklifini geri çevirmek zorunda kaldım.

geri çevirmek
refuse
geri çevirmek
decline

I had to decline the invitation because I was ill. - Hasta olduğum için daveti geri çevirmek zorunda kaldım.

It stands to reason that I should decline the offer. - Öneriyi geri çevirmek zorunda olmam makul görünüyor.

geri çevirmek
reject
çekip çevirmek
run
çekin paraya çevirmek
cash a bill
çekip çevirmek
look after
çekip çevirmek
manage
çekip çevirmek
mastermind
çekip çevirmek
to manage, to run
çekip çevirmek
keep in order
çember çevirmek
to roll a hoop
entrika çevirmek
intrigue
entrika çevirmek
scheme
iş çevirmek
be up to
çit ile çevirmek
fence
geri çevirmek
(Konuşma Dili) turn one's back on
geri çevirmek
(Biyokimya) recycle
geri çevirmek
spurn
paraya çevirmek
cash
paraya çevirmek
realize
sözü çevirmek
to change the subject
taksi çevirmek
take a taxi
telefon numaralarını çevirmek
dial
tersini çevirmek
overturn
çevirme
translated

Mary hasn't translated the book yet. - Mary kitabı henüz çevirmedi.

I have never translated a book. - Ben bir kitap çevirmedim.

çevirme
{i} spin
çevirme
{i} surround
-e çevirmek
point at
ahıra çevirmek
mess up
dirsek çevirmek
drop
dolap (çevirmek)
scam
dolap çevirmek
do something tricky
dolap çevirmek
cabal
dolap çevirmek
intrigue
dümen çevirmek
play tricks
dümen çevirmek
trick
elinde evirip çevirmek
toy with
film çevirmek
make a film
geri çevirmek
repudiate
geri çevirmek
give back
geri çevirmek
send back
geri çevirmek
call of
geri çevirmek
return
geri çevirmek
negative
hızla çevirmek
twirl
lafı çevirmek
change the subject
numara çevirmek
dial
taksi çevirmek
flag down a taxi
telefon çevirmek
dial
ters çevirmek
reverse

Translation is easier than reverse translation. - Çevirmek, ters çevirmekden daha kolaydır.

tersine çevirmek
turn inside out
tersine çevirmek
reserve
çevir
(Bilgisayar) dial

Tom dialed Mary's number and got a busy signal. - Tom Mary'nin numarasını çevirdi ve meşgul sinyalı aldı.

In case of fire, dial 119. - Yangın durumunda, 119'u çevir.

çevir
{f} converting
çevirme
assembling
çevirme
(Dilbilim) interpretation

The sentence is capable of two interpretations, of which the first is the exact opposite of the other. - Cümleyi birbiriyle zıt iki farklı biçimde çevirmek mümkün.

çevirme
(Muzik) inversion
çevirme
(Bilgisayar) roll
çevirme
rendering
çevirme
(Jeoloji) derivation
çevirme
(Televizyon) skew
çitle çevirmek
fence in
çitle çevirmek
hedge
şaşkına çevirmek
baffle
duvarla çevirmek
wall
çevir
{f} slue
çevir
{f} translating

Translating this text will be very easy. - Bu metni çevirmek çok kolay olacak.

I wonder if there is any point in translating proverbs into English. - Atasözlerini İngilizceye çevirmede bir amacın olup olmadığını merak ediyorum.

çevir
{f} slew
çevir
surround by
çevir
{f} convert

Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros. - Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.

Let's try to convert German into a Romance language. - Almanca'yı Romen diline çevirmeye çalışalım.

çevir
surround

We've got the house surrounded. - Evin etrafını çevirttik.

I saw them surrounding him. - Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.

çevir
{f} converted

I converted my yen into dollars. - Yenimi dolara çevirdim.

Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros. - Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.

çevir
{f} surrounded

Lions surrounded Tom on all sides. - Aslanlar Tom'u her tarafından çevirdi.

The police have surrounded the building. - Polisler binayı çevirdi.

çevir
{f} rounded
çevir
{f} surrounding

I saw them surrounding him. - Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.

çevir
{f} diverted
çevirme
twist
çevirme
enclosure
çevirme
diversion
çevirme
{i} slew
çevirme
{i} converting
çevirme
envelopment
çevirme
{i} slue
entrika çevirmek
cabal
etrafını çevirmek, bulunduğu yerden ayırmak
To turn around, to separate from the location
muma çevirmek
(deyim) Make (someone) submissive and obedient, make (someone) putty in one´s hands
numarayı çevirmek
To dial
yolundan çevirmek
To turn from the path
yüz çevirmek
Turn away from
çevir
translate

Please translate sentence for sentence in Tatoeba. - Lütfen Tatoeba'da cümleyi cümle için çevirin.

Don't translate English into Japanese word for word. - İngilizceden Japoncaya kelimesi kelimesine çeviri yapmayın.

çevir
assemble
çevirme
(Jeoloji) casing
aceleyle çevirmek
shuffle cards; turn pages quickly
aceleyle çevirmek
riffle
aceleyle çevirmek
leaf through
adama çevirmek
to put (something) in good repair, put (something) in good shape
ahıra çevirmek
to mess up, make a shambles of
alavere dalavere yapmak/çevirmek
to play a dirty trick
aleyhine çevirmek
antagonize
arabalarla çevirmek
laager
arapsaçına çevirmek
make hay of smth
arapsaçına çevirmek
to tangle
arka çevirmek
to shun, turn one's back (on)
arkasını çevirmek
to turn one's back, refuse to be concerned
ayakkabılarını çevirmek
to be cool (to a visitor)
başka tarafa çevirmek
avert
beton yığınına çevirmek
overbuild
bu seyahat çekini nakide çevirmek istiyorum
I would like to cash this traveler's check
curcunaya çevirmek/ döndürmek/vermek
to fill (a place) with a clamor of voices
daireyi kareye çevirmek
squere the circle
dalavere çevirmek
to plot, to intrigue, to scheme
dalavere çevirmek/döndürmek
to pull fast ones, be engaged in trickery, chicane
dalgalı akımı doğru akıma çevirmek
to rectify
deliye çevirmek
to drive sb to distraction
dikkatini çevirmek
to focus one's attention on
dilenciye çevirmek
beggar
dirsek çevirmek
to turn one's back on, to drop
dirsek çevirmek
to drop (someone) socially
dolap çevirmek
practise
dolap çevirmek
collude
dolap çevirmek
gerrymander
dolap çevirmek
maneuver
dolap çevirmek
set a snare
dolap çevirmek
machinate
dolap çevirmek
scheme
dolap çevirmek
manoeuvre [Brit.]
dolap çevirmek
to pull a trick, to plot, to scheme, to intrigue, to collude
dolap çevirmek
practice
dolap çevirmek/döndürmek
colloq . to do something tricky, pull a ruse
doğru akıma çevirmek
rectify
duvarla çevirmek
to surround with a wall
duvarla çevirmek
wall in
duvarla çevirmek
wall up
dümen çevirmek
be up to one's tricks
dümen çevirmek
colloq . to play tricks
dümen çevirmek
to play tricks, to trick
düz akıma çevirmek
commutate
düzyazıya çevirmek
prose
düzünü çevirmek
turn up
düşman kanadını çevirmek
(ordu) outflank
e doğru çevirmek
turn on
e doğru çevirmek
turn against
entrika çevirmek
machinate
entrika çevirmek
practise
entrika çevirmek
practice
entrika çevirmek
to intrigue, to plot, to scheme
entrika çevirmek
to intrigue, scheme
entrika çevirmek
play politics
etrafını çevirmek
surround
etrafını çevirmek
hedge round
Türkisch - Türkisch
Bir yerin çevresini bir şeyle sarmak, kuşatmak
Döndürerek hareket ettirmek
Kötü bir duruma getirmek. Çeviri yapmak: "Romanlar, hikâyeler yazar; yahut Fransızcadan çevirirmiş."- M. Ş. Esendal
Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek. Çevrilemek, tevil etmek
Bir dilden başka bir dile aktarmak, tercüme etmek
Döndürerek hareket ettirmek: "Resimleri albüme yapıştırırken kocası da radyonun düğmesini çevirdi."- S. F. Abasıyanık
Oynamak
Yönetmek, idare etmek: "Eteği belinde, bütün evi o çeviriyor."- H. Taner
Kötü bir duruma getirmek
Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek
Geri göndermek
Hile, dolap, dalavere gibi dürüst olmayan davranışlar için yapmak
Bir şeyin yönünü değiştirmek: "Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi."- Y. Z. Ortaç. Öteki yüzünü görünür duruma getirmek: "Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu."- Ö. Seyfettin
Bir durumdan başka duruma getirmek, dönüştürmek
Hile, dolap, dalavere gibi dürüst olmayan davranışlar için yapmak: "Bendenize şikâyetlerin yapılmaması, iş çevirmek isteyenlerin muvaffak olamayacaklarını bilmeleri neticesidir."- Atatürk
Bir durumdan başka duruma geçmek
Bir şeyin yönünü değiştirmek
Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek
Öteki yüzünü görünür duruma getirmek
Çevrilemek, tevil etmek
Kâğıt oyunu oynamak
Yönetmek, idare etmek
tercüme etmek
çalkalamak
Çevirme
(Osmanlı Dönemi) ATF
Çevirme
tercüme
çevirme
Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma
çevirme
Kuzu, oğlak gibi hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi
çevirme
Bir dilden başka dile çevrilmiş, tercüme
çevirme
Tavuk eti, patlıcan ve pirinçle yapılan bir yemek
çevirme
Bir müzik parçasındaki aralığın veya bir cümle parçasının tiz sesini pese, pes sesini tize dönüştürmek işi
çevirme
Kuzu, oğlak gibi hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi: "Değirmende, daha sabahtan gönderilip hazırlanan yağlı bir oğlak çevirmesini tam kıvamında buldular."- R. H. Karay
çevirme
Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma, kuşatma, ihata
çevirme
Çevirmek işi, tedvir
çevirme
çevresi duvar ya da çitle çevrilmiş küçük bahçe
çevirme
Etrafı çitle çevrilmiş küçük bahçe
çevirmek
Favoriten