çengel

Türkisch - Englisch

Definition von çengel im Türkisch Englisch wörterbuch: hook
Tom put a worm on the hook. - Tom çengele bir solucan taktı.; Turkish wrestling hooking one's foot around the leg of one's opponent; holdfast; grapple; grapnel; hanger; grappling hook; grappling iron; anchor; head; crook; grab; coat hook; clasp; hank; gudgeon; pennant; jungle
çengel bulmaca: Crossword puzzle
çengel bulmaca: hook puzzle
çengel atışı: basketball hook shot
çengel burun: hook nose
çengel işareti: section mark
çengel pas: basketball hook pass
çengel takmak: to pester
çengel vuruş: boxing hook
çengel şut: basketball hook shot
çok kollu çengel: multi-arm hook
s şeklindeki çengel: pothook

Türkisch - Türkisch

Definition von çengel im Türkisch Türkisch wörterbuch: (Osmanlı Dönemi) Bir şey asmağa yarayan alet; (Osmanlı Dönemi) f. Pençe; (Osmanlı Dönemi) Orman, ağaçlık yer; Basketbolda çembere yan durarak tek elle baş üzerinden geçirilerek atılan şut, çengel atış; Bir yere takılmaya, geçirilmeye yarayan eğri ve ucu sivri demir; çatal iğne; (Osmanlı Dönemi) KELLUB; (Osmanlı Dönemi) AVENGÂN; (Osmanlı Dönemi) EDNİK; hukşat
çengel atış: Çengel
çengel iğnesi: Çengel biçiminde ilmiklerden oluşan bir tür işleme
çengel iğnesi: Çengelli iğne
çengel sakızı: Kengel sakızı
çengel çeneliler: Çeneleri gaga biçiminde uzamış ve tam kemikleşmemiş balıklar takımı, yapışık çeneliler

çengel

Silbentrennung

çen·gel

Historie

Favoriten