çelişkiler

listen to the pronunciation of çelişkiler
Türkisch - Englisch

Definition von çelişkiler im Türkisch Englisch wörterbuch

çelişki
(Hukuk) discrepancy
çelişki
contradiction

Is there a contradiction there? - Orada bir çelişki var mı?

Our diplomacy and our military strategy were clearly in contradiction. - Diplomatik ve askeri stratejimiz açıkça çelişki içindeydi.

çelişki
paradox
çelişki
{i} conflict

I have conflicting feelings about my childhood. - Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.

Tom had conflicting feelings. - Tom'un çelişkili duyguları vardı.

çelişki
{i} excursion
çelişki
{i} contrast
çelişki
{i} variable
çelişki
contradictoriness
çelişki
(a) contradiction
çelişki
antinomy
çelişki
contradiction, discrepancy
çelişki
cleavage
Türkisch - Türkisch

Definition von çelişkiler im Türkisch Türkisch wörterbuch

Çelişki
(Hukuk) TENAKUZ
çelişki
Çelişme, tenakuz
çelişki
Çelişme, tenakuz: "Aşk bu, adı üstünde öyle bir iş ki / Yarı özlem, yarı sevinç, yarı çelişki."- F. Halıcı
çelişki
antimoni
çelişki
paradoks