çekişme

listen to the pronunciation of çekişme
Türkisch - Englisch
conflict
debate
{i} contention
dispute
controversy
competition
quarreling
bickering

Let's end all this bickering. - Bütün bu çekişmelere son verelim.

duel
fight
strife

Marriage, in peace, is this world's paradise; in strife, this life's purgatory. - Huzurlu evlilik bu dünyanın cennetidir, çekişmeli evlilik bu dünyanın arafıdır.

contest
bickering; spat, tiff
contestation
rivalry
cliffhanger
chaffer
tug of war
quarrel, argument, strife; competition, contention, contest, rivalry
argument
tug-of-war
quarrel
skirmish
fray
scramble
scuffle
miff
altercation
bicker

Let's end all this bickering. - Bütün bu çekişmelere son verelim.

whoopdedo
{i} disagreement
çekişmek
{f} quarrel
çekiş
traction
çekişmek
{f} dispute
çekiş
draw

She watched him draw a picture. - O, onun bir resim çekişini izledi.

çekişmek
{f} debate
çekişmek
conflict
çekiş
draft
çekiş
{i} hitch
çekiş
{i} pull
çekiş
drive
çekişmek
scramble
çekişmek
pull in opposite directions
çekişmek
contend for
çekişmek
argue
çekiş
haulage
çekiş
{i} hauling
çekiş
haul
çekiş
contend
çekişmek
haggle
çekişmek
chaffer
çekişmek
vie
çekişmek
contend
çekişmek
strive
can çekişme
agony
acılar içinde can çekişme
death throes
can çekişme
death agony
can çekişme hırıltısı
death rattle
parti içi çekişme
(Kanun) rift within the party
çekiş
draught
çekiş
tractive
çekiş
lug
çekiş
drawbar pull
çekiş
tug

Tom tugged on Mary's arm. - Tom Mary'nin kolunu çekiştirdi.

çekiş
pull, drive, hitch
çekiş
(İnşaat) rimpull
çekişmek
strive with
çekişmek
rival
çekişmek
higgle
çekişmek
to pull in opposite directions; to quarrel, to argue; to compete, to contest, to contend
çekişmek
contest
çekişmek
to bicker; to have a spat or tiff
çekişmek
bicker
çekişmek
compete
çekişmek
(for a group) to try hard, struggle. çekişe çekişe pazarlık etmek to haggle, bargain hard
çekişmek
to pull (someone, something) in opposite directions
çekişmek
to draw (lots) among themselves
çekişmek
to draw (their knives) (in order to attack each other)
çekişmek
jangle
çekişmek
skirmish
Türkisch - Türkisch
Çekişmek işi: "Bütün çekişmelerin dışında kalmayı da becermiştir."- H. Taner
Çekişmek işi
(Osmanlı Dönemi) MUHAKKA
(Osmanlı Dönemi) İ'NAD
çekiş
halk ağzında Ağız kavgası
Çekişmek
(Osmanlı Dönemi) HERŞ
çekiş
Çekme işi veya biçimi: "Bir düğümü bir çekişte açmak imkânını temin eden kesik ip ucunu bulunca durdular."- P. Safa
çekiş
Ağız kavgası, çekişme
çekiş
Yaylı çalgıların çalınış tekniğinde, yayın topuktan buruna doğru sürtülmesi
çekiş
Ağız kavgası
çekiş
Bir motorun çekme gücü
çekiş
Çekme işi veya biçimi
çekişmek
Bir şeyi birbirine karşı çekmek
çekişmek
Ağız kavgası etmek
çekişmek
Üstün gelmek için karşılıklı çabalamak
çekişmek
Ağız kavgası etmek: "Seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun."- P. Safa. Üstün gelmek için karşılıklı çabalamak
çekişmek
Aralarında çekmek
çekişmek
İki yönünden karşılıklı çekmek
çekişmek
Aralarında ad, niyet veya kâğıt çekmek
çekişme
Favoriten