Türkisch - Englisch
Definition von çaylak im Türkisch Englisch wörterbuch
- kite
- Newbie, (slang) noobie
- rookie, newbie
- kite; inexperienced person; inexperienced, naive, callow
- raw, inexperienced
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Milvinae,Elaninae) kite
- Johnny come lately; avaricious person
- kite; tiro
- noob
- rookie
I made a rookie mistake.
-Çaylak bir hata yaptım.
Frankly speaking, in that GP Vettel was driving like a rookie.
-Dürüstçe konuşmak gerekirse, o Grand Prix'de Vettel bir çaylak gibi sürüyordu.
- naive
- inexperienced person
- callow
- child
- colt
- tyro
- glede
- {i} tiro
- avaricious person
- {i} hawk
- {i} Johnny come lately
- acemi çaylak
- rookie
- acemi çaylak
- gosling
- acemi çaylak
- (deyim) johnny-come-lately
- acemi çaylak
- callow
- acemi çaylak
- (deyim) wet behind the ears
- acemi çaylak
- greenhorn
- kızıl çaylak
- (Hayvan Bilim, Zooloji) milvus milvus
- kızıl çaylak
- red kite
- Acemi çaylak bu kadar uçar
- You cannot expect more from a greenhorn
- acemi çaylak
- fledgling
- acemi çaylak
- (Konuşma Dili) clumsy person, awkward person
- acemi çaylak
- cobbler
- acemi çaylak
- green, callow
- acemi çaylak
- fledgeling
- acemi çaylak
- clumsy fellow
- acemi çaylak
- rank beginner
- acemi çaylak gibi
- (deyim) as green as grass
- kırmızı çaylak
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Milvinae,Elaninae) [syn.: kırmızı çaylak, kocalak] red kite
- siyak çaylak
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Milvinae,Elaninae) black kite
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von çaylak im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Toy, tecrübesiz, acemi
- Toy, acemi
- Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
- Toy, deneyimsiz, acemi (kimse)
- Kuyruğu uzun ve çatallı bir avcı kuş
- Bir tür avcı kuş
- cul
- çaylak fırtınası
- Kış başlarında olan fırtına
- acemi çaylak
- Tecrübesiz, toy, beceriksiz
Relevante Übersetzungen
çaylak
Silbentrennung
çay·lakAussprache
Resimler
Historie
Favoriten