The teacup fell down and shattered.
- Çay fincanı düştü ve parçalandı.
Note: In England, its use has been overtaken by the mug.
Tom clearly hopes that Mary won't notice that he broke one of her expensive teacups.
- Açıkçası, Tom onun pahalı çay fincanlarından birini kırdığını Mary'nin farketmemesini umut ediyor.
These teacups make a pair.
- Bu çay fincanları bir çift yapar.