çay

listen to the pronunciation of çay
Türkisch - Englisch
stream
tea

I like coffee much more than tea. - Kahveyi çaydan daha çok seviyorum.

Wang Lao Ji isn't beer. It's tea. - Wang Lao Ji bir bira değildir. O bir çaydır.

bourn
tea, tea plant
streamlet
evergreen shrub of eastern Asia; dried leaves of the tea plant; drink made from water filtered through tea leaves or other dried leaves; tea party; brook
bourne
runlet
tea (dried tea leaves)
brook, rivulet, stream, creek
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çaygiller,çaiye) tea
beck
burn

Put the teapot on the burner, otherwise the tea will be cold. - Demliği brülöre koy, yoksa çay soğuyacak.

tea party, tea
branch
tea (as a drink)
run

Having run the race, Jane had two glasses of barley tea. - Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.

rivulet
rill
{i} creek
herbal tea
herb tea
have tea
of tea
{i} brook
tea party

Let's have a tea party the day after tomorrow. - Yarından sonra bir çay partisi verelim.

teahouse
{i} watercourse
tisane
{i} runnel
çay kaşığı
teaspoon

I take two teaspoons of sugar with my coffee. - Benim kahvemle, iki çay kaşığı şeker alırım.

A teaspoon of ground cinnamon is about two grams. - Bir çay kaşığı öğütülmüş tarçın yaklaşık iki gramdır.

çay ağacı
(Botanik, Bitkibilim) Tea tree
çay bardağı
Tea glass, tea cup
çay demleme
tea brewing
çay makinası
Tea machine
çay ocaği
tea burners
çay saati
tea-time
çay bahçesi
tearoom
çay bahçesi
tea garden
çay bahçesi tea garden
(where tea and other refreshments are served)
çay bardağı
tea glass
çay bardağı tabağı
saucer
çay demlemek
steep the tea
çay demlemek
to steep tea
çay demlemek
infuse tea
çay demlemek
brew the tea
çay demliği
teapot
çay fincanı
teacup

The teacup fell down and shattered. - Çay fincanı düştü ve parçalandı.

çay gülü
tea rose
çay kaşığı
saltspoon
çay kaşığı
caddy spoon
çay kaşığı teaspoon
(a tiny spoon, usually smaller than an American coffee spoon)
çay kutusu
caddy
çay kutusu
tea caddy
çay masası
coffee table
çay nerede bulabilirim
Where can I find tea
çay ocağı kitchen where tea is made and sold by
the glass
çay partisi
tea party

Let's have a tea party the day after tomorrow. - Yarından sonra bir çay partisi verelim.

çay poşeti
tea bag
çay rica ediyorum lütfen
i'd like some tea please
çay saati
tea time
çay salonu
tearoom

As I entered a tearoom, I found two young men watching a wrestling match on television. - Çay salonuna girdiğimde televizyonda güreş maçı izleyen iki genç adam buldum.

çay salonu
teahouse
çay tabağı
saucer
çay takımı
tea set
çay takımı
services
çay takımı
1. tea set. 2. tea cloth and a set of napkins
çay takımı
tea service
çay tiryakisi
tea drinker
çay vermek
1. to serve tea. 2. to give a tea party, have a tea party
çay yaprakları
tea leaves
çay yaprağı
tea leaf
çay şekeri
grass
demli çay
strong tea
(çay/kahve) hazırlamak
brew
bitkisel çay
(Tıp) herbal tea
demlemek (çay)
brew
demlemek (çay)
infuse
demlenmek (çay)
steep
kol çay
affluent
koyu (çay)
strong
melisa çay
lemon balm tea
melisa çay
lemonbalm tea
kuru çay
dry tea
sallama çay
Tea-bag
sallama çay
Shake the tea
sütlü çay
milky tea
torba çay
tea bags
yaprak çay
tea leaves
açık çay
wishy wash
bir bardak çay daha rica ediyorum
I'd like another cup of tea
buzlu çay
iced tea

Would you like some more iced tea? - Biraz daha buzlu çay ister misin?

Iced tea had got on my shirt. - Buzlu çay gömleğime döküldü.

buzlu çay
(Gıda) ice tea
buzlu çay kaşığı
iced tea spoon
denli çay
steeped tea
fazla demlenmiş çay
stewed tea
kuru çay
(Tarım) processed tea
nerede bir çay bahçesi bulabilirim
Where can I find a tearoom
poşet çay
teabag
siyah kaliteli çay
pekoe
yeşil çay
green tea
Türkisch - Türkisch
Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı. Çeşitli bitkilerin yaprak veya çiçeklerinin demlenmesiyle elde edilen bir tür içecek
Çaygillerden, nemli iklimlerde yetişen bir ağaççık (Thea chinensis)
Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu
Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu: "Deli bir çayın kıyısındaki yalçın bir kaya gibidir."- T. Buğra
Bu yaprakların haşlanması ile elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek: "O esnada bana sadece bir büyük bardak çay getirdiler."- R. N. Güntekin
Konukların çay, börek, pasta gibi içecek ve yiyeceklerle ağırlandığı toplantı
Müzikli toplantı
Çaygillerden bir ağaççık (Thea chinensis)
Müzikli toplantı: "Gittiği zengin arkadaşlarının çayından allak bullak gelir."- H. Taner
Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı
çayla birlikte ufak tefek şeyler ikram edilen toplantı
Konukların çay, börek, pasta gibi içecek ve yiyeceklerle ağırlandığı toplantı: "Sana bir şey söyleyeyim mi, artık çay davetlerinden bıktım."- P. Safa
ırmak ile dere arası büyüklükte akarsu
Bu yaprakların haşlanması ile elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek
tami
çay bahçesi
Çay, kahve ve alkolsüz içkilerin içildiği bahçe
çay bardağı
Çay içmekte kullanılan, beli dar biçimde cam bardak
çay evi
Çay gibi içeceklerin hazırlandığı ve bunların içildiği yer, çay ocağı, çayhane
çay fincanı
Genellikle porselenden yapılan, çay içmeye yarayan, kulplu fincan
çay kaşığı
Kahve yaparken, ilâç içerken veya çaya toz şeker koyarken ölçek olarak kullanılan ve şekeri karıştırmaya yarayan küçük kaşık
çay ocağı
Çay evi
çay saati
Çay içmek için belirlenmiş saat
çay servisi
Çay dağıtımı
çay takımı
Çay sunulurken kullanılan örtü ve peçetelerin hepsi
çay takımı
Çaydanlık, sütlük, şekerlik ve altı veya on iki çay fincanından oluşan takım
çay şekeri
Çayı tatlandırmak için kullanılan katı şeker, küp şekeri
kuru çay
Yeşil çay yapraklarının çeşitli işlemlerden sonra satışa hazır biçimi
poşet çay
Sallama çay
torba çay
Sallama çay
yaprak çay
Çayın yaprak kısmı
çay
Favoriten