çatlamış

listen to the pronunciation of çatlamış
Türkisch - Englisch
shaky
split
chappy
cracked
chapped
flawed
arid
çatla
{f} crack

Tom doesn't like it when Mary cracks her knuckles. - Mary eklemlerini çatlattığında Tom sevmez.

He stopped up the crack with putty. - Çatlağı macunla tıkadı.

çatla
{f} flaw
çatla
{f} fracture
çatla
{f} cracked

The hail cracked the window. - Dolu pencereyi çatlattı.

The ice cracked under the weight. - Buz ağırlığın altında çatladı.

çatla
{f} flawed
çatla
fractured
alın damarı çatlamış
brazenfaced
ar damarı çatlamış
utterly shameless
çatlamış
Favoriten