çarsaf

listen to the pronunciation of çarsaf
Türkisch - Englisch

Definition von çarsaf im Türkisch Englisch wörterbuch

çarşaf
sheet

Two sheets were on the bed. - İki çarşaf yataktaydı.

She put sheets on her bed. - O çarşafları yatağın üzerine koydu.

çarşaf
large rectangular piece of cloth used as a bed covering
çarşaf
an outer garment covering a woman from head to foot and designed to hide her body from the view of men
çarşaf
bed sheet, sheet
çarşaf
sheet, bedclothes
çarşaf
bed lining
çarşaf
bedclothes
çarşaf
linen

My mother put clean linen on my bed. - Annem yatağıma temiz çarşaf koydu.

çarşaf
haik
çarşaf
white sale
çarşaf sermek
sheet lay
çarşaf bezi
sheeting
çarşaf gibi
calm
çarşaf gibi
calm sea
çarşaf kadar oversize, very wide
(handkerchief, scarf, sheet of paper, etc.)
çarşaf örtmek
sheet
keten çarşaf
(Tekstil) linen
kara çarşaf
Chador
lastikli çarşaf
rubber sheet
lütfen temiz çarşaf getirin
Please bring me some clean sheets
yedek çarşaf var mı
Are there any spare sheets
Türkisch - Türkisch

Definition von çarsaf im Türkisch Türkisch wörterbuch

ÇARŞAF
(Osmanlı Dönemi) Yatağın üstüne serilen veya yorgana kaplanan bez örtü
ÇARŞAF
(Osmanlı Dönemi) Kadınların kullandığı baştan örtülen, pelerinli eteklikli sokak elbisesi
çarşaf
Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü: "Yatağında oturdu, alnında toplanan ter damlalarını çarşafının ucuyla sildi."- H. E. Adıvar
çarşaf
istanbul'da yayımlanmış bir mizah dergisi
çarşaf
Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü
çarşaf
Eskiden kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli, eteklikli sokak giysisi
çarşaf
Yatağın üstüne serilen ya da yorgana kaplanan bez örtü
çarşaf
Eskiden kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli, eteklikli sokak giysisi: "Çabucak yatak odasına koştu, çarşafını giydi."- P. Safa
Çarşaf
bürgü
Çarşaf
(Osmanlı Dönemi) KIRAM
çarşaf
bitane
çarşaf
marhma
çarşaf çarşaf
Olabildiğince uzun, uzun uzun
çarsaf
Favoriten