He distorted my argument. - O, tartışmamı çarpıttı.
He distorted my argument.
O, tartışmamı çarpıttı.
Some newspapers distorted the news. - Bazı gazeteler haberi çarpıttılar.
Some newspapers distorted the news.
Bazı gazeteler haberi çarpıttılar.
Don't twist my words around. - Benim sözlerimi çarpıtmayın.
Don't twist my words around.
Benim sözlerimi çarpıtmayın.
Stop twisting my words. - Sözlerimi çarpıtmayı bırak.
Stop twisting my words.
Sözlerimi çarpıtmayı bırak.