There was a striking resemblance between them.
- Onlar arasında çarpıcı bir benzerlik vardı.
Tom is strikingly handsome.
- Tom çarpıcı biçimde yakışıklı.
By the end of the century, the earth will have experienced a dramatic increase in temperature.
- Yüzyılın sonuna gelindiğinde, dünya sıcaklıkta çarpıcı bir artış yaşamış olacak.
Medical science has made a dramatic advance.
- Tıp bilimi çarpıcı bir ilerleme gösterdi.
This is stunning news.
- Bu, çarpıcı bir haber.
The building is absolutely stunning.
- Bina kesinlikle çarpıcı.
We have to do something to prevent meteor strikes from happening.
- Meteor çarpmalarını önlemek için bir şeyler yapmak zorundayız.
It's only a matter of time before the meteor strikes.
- Meteorun çarpması sadece bir zaman meselesi.
To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.
- Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın.
To find degrees in centigrade, subtract 32 from the Fahrenheit temperature, then multiply by 5/9.
- Santigrat dereceyi bulmak için, fahrenhayt ısıdan 32 çıkar, sonra 5/9 ile çarp.
The door closed with a bang.
- Kapı bir çarpma ile kapandı.
He banged the door in anger.
- O, öfkeyle kapıyı çarptı.
The thief stubbed his toe on the door.
- Hırsız ayak parmağını kapıya çarparak incitti.
They bumped against each other.
- Onlar birbirleriyle çarpıştılar.
The truck bumped into a car.
- Kamyon bir arabaya çarptı.
He did not die in the collision. Actually, he had a heart attack before crashing.
- O, çarpışmada ölmedi, aslında kazadan önce bir kalp krizi geçirdi.
Tom closed his eyes and listened to the sound of the waves crashing on the beach.
- Tom gözlerini kapadı ve sahile çarpan dalgaların sesini dinledi.
Tom knows who crashed into Mary's car.
- Tom Mary'nin arabasına kimin çarptığını biliyor.
Tom says he saw who crashed into Mary's car.
- Tom Mary'nin arabasına kimin çarptığını gördüğünü söylüyor.
3 multiplied by 5 is 15.
- 3, 5 ile çarpılırsa 15'tir.
I think videogames are warping our kids minds.
- Ben video oyunlarının çocuklarımızın kafalarını çarpıttığını düşünüyorum.
The door frame is warped and the door won't close properly.
- Kapı kasası çarpık ve kapı uygun şekilde kapanmayacak.