She pulled him out of the mud.
- O, onu çamurdan çıkardı.
The flood deposited a layer of mud.
- Sel bir çamur tabakası oluşturdu.
It's raining heavily so the ground is very soggy.
- Şiddetli yağmur yağıyor bu yüzden zemin çok çamur.
The children were playing in the dirt.
- Çocuklar çamurda oynuyordu.
Wallowing is an important element of a good life in pigs.
- Çamurda yuvarlanmak domuzlarda iyi bir yaşamın için önemli bir unsurudur.
çamur renkli kahve içti.