Definition von çalılı im Türkisch Englisch wörterbuch
- bushy
- Like a bush in having many widely spread branches
The bushy tail of a squirrel.
- {a} full of bushes, thick, large full
- resembling a bush in being thickly branched and spreading used of hair; thick and poorly groomed; "bushy locks"; "a shaggy beard
- resembling a bush in being thickly branched and spreading
- A bushy plant has a lot of leaves very close together. strong, sturdy, bushy plants
- Full of bushes; overgrowing with shrubs
- Bushy hair or fur is very thick. bushy eyebrows. a bushy tail
- Thick and spreading, like a bush
- {s} tangled, shaggy, coarse
- used of hair; thick and poorly groomed; "bushy locks"; "a shaggy beard"
- çalı
- {i} bush
We walked through thick bushes.
-Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük.
A bird in the hand is worth two in the bush.
-Eldeki serçe çalılıktaki keklikten iyidir.
- çalı
- {i} shrub
I have a large shrub in my front lawn that needs to be trimmed.
-Ön çimenimde düzeltilecek büyük bir çalı var.
Can you help me replant this shrub?
-Bu çalıyı dikmeme yardım edebilir misin?
- çalı
- thicket
Sami hid in a dense thicket.
-Sami yoğun bir çalılık içinde saklandı.
- çalı
- brush
Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
-Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
-Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
- çalı
- white sage
- çalı
- hedge
The hedge clippers and weed whacker are in the garage.
-Çalı budama makası ve ot biçme makinesi garajdadır.
- çalı
- bush, shrub, thicket
- çalı
- tod
- çalı
- briar
- çalı
- brier
- çalı
- undergrowth
Relevante Übersetzungen
Definition von çalılı im Türkisch Türkisch wörterbuch
- çalı
- Kısa boylu, çok gövdeli, odunsu bitkiler
- çalı
- Dikenli ağaç
- çalı
- Dalları çok çatallı ve sapları odunsu bir bitki
- çalı
- Genellikle dipten dallanan, odunsu ve dikenli bir bitki
- çalı
- Genellikle Doğu Karadenizde çok ince odunlar için kullanılan bir terim
- çalı
- Böğürtlen, ahu dudu gibi ağaççıktan küçük, dalları çok çatallı ve sapları odunsu bitki
- çalı
- Böğürtlen, ahududu gibi ağaççıktan küçük, dalları çok çatallı ve sapları odunsu bitki: "Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez."- Atasözü
- çalı
- viça