Diligence often leads to success.
- Çalışkanlık çoğunlukla başarıya yol açar.
Success in life lies in diligence and vigilance.
- Hayatta başarı, çalışkanlık ve uyanıklık içinde yatar.
Ants and bees are examples of industry and harmony.
- Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.
The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
- Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Tom is no more hardworking than Bill is.
- Tom Bill'den daha çalışkan değil.
You cannot succeed without being industrious.
- Çalışkan olmadan başarılı olamazsın.
He is an industrious man.
- O çalışkan bir adamdır.
You are all diligent.
- Hepiniz çalışkansınız.
The majority of students here are diligent.
- Buradaki öğrencilerin çoğunluğu çalışkan.
The Chinese are a hard-working people.
- Çinliler çok çalışkan bir halktır.
I think Tom is hard-working.
- Sanırım Tom çalışkan.
No other boy in our class is more studious than Jack.
- Bizim sınıfta başka hiçbir çocuk Jack'ten daha çalışkan değil.
She is an earnest student.
- O çalışkan bir öğrenci.