Efforts do not always pay off.
- Çabalar her zaman faydalı olmaz.
I'm sure your efforts will result in success.
- Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.
All our attempts were in vain.
- Tüm çabalarımız boşunaydı.
We're attempting to correct the problem.
- Sorunu düzeltmeye çabalıyoruz.
All his endeavors proved unsuccessful.
- Onun bütün çabaları başarısız oldu.
I endeavored to do my duty.
- Görevimi yapmak için çaba harcadım.
She exerted herself to pass the examination.
- O, sınavı geçmek için çok çabaladı.
Tom struggled to express how he felt.
- Tom nasıl hissettiğini ifade etmek için çabaladı.
Tom struggled to walk again after the accident.
- Tom kazadan sonra tekrar yürümek için çabaladı.
I'm not very social, but I try to make an effort.
- Ben çok sosyal değilim, ama bir çaba sarfetmeye çalışıyorum.
As for me, instead of trying to be a cool, international man, I would like to be an open-minded earth person.
- Bana gelince, uluslar arası klas bir insan olmaya çabalamak yerine, açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.