Tom has asked to have his name taken off the list.
- Tom kendi adını listeden çıkarttı.
Please take off your shoes at the door.
- Lütfen kapıda ayakkabılarınızı çıkartın.
Take off your jacket because it's very hot.
- Ceketini çıkart çünkü hava çok sıcak.
Press the small button to eject the CD from the computer.
- CDyi bilgisayardan çıkartmak için küçük düğmeye basın
That's the eject button. Don't touch it.
- O, çıkartma düğmesi. Ona dokunma.
I left home without having breakfast yesterday.
- Ben dün kahvaltı etmeden evden çıktım.
Tom sprang out of bed, threw on some clothes, ate breakfast and was out of the door within ten minutes.
- Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.
Her name often escapes me.
- Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.
They wanted to escape on vacation.
- Tatile çıkmak istediler.
Emergency exits must be kept free of blockages for public safety.
- Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.
Please use this exit when there is a fire.
- Bir yangın olduğunda, lütfen bu çıkışı kullanın.
Tom got out of the hospital.
- Tom hastaneden çıktı.
The argument quickly got out of control.
- Tartışma hızla kontrolden çıktı.
Sami exited the underground parking lot.
- Sami yeraltı otoparkından çıktı.
Dan exited the train station at seven thirty.
- Dan 7.30'da tren istasyonundan çıktı.
I'm going to go out this afternoon.
- Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
Daddy, may I go out and play?
- Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?
It will be four years before the definite result of beef liberalization emerges.
- Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.
Russia had emerged as a second superpower.
- Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.
By the time you get out of prison, she'll have been married.
- Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.
I couldn't get out of my garage because there was a car in the way.
- Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.
She advised him to take a long holiday, so he immediately quit work and took a trip around the world.
- O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.
Tom couldn't quite make out what the sign said.
- Tom işaretin ne anlama geldiğini tam olarak çıkaramadı.