çıkarılan

listen to the pronunciation of çıkarılan
Türkisch - Englisch
omitted
past of omit
{s} failed to include something, skipped over
çıkarılan miktar
deduction
çıkarılan sonuç
illation
çık
drop out of
çık
(Bilgisayar) break

What would you do if war were to break out? - Savaş çıksa ne yaparsın?

I left home without having breakfast yesterday. - Ben dün kahvaltı etmeden evden çıktım.

çık
(Bilgisayar) escape

Tom pointed to the fire escape. - Tom yangın çıkışını işaret etti.

Her name often escapes me. - Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.

çık
{f} exit

The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve. - Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.

Everybody in the building headed for the exits at the same time. - Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi.

çık
got out

The argument quickly got out of control. - Tartışma hızla kontrolden çıktı.

Tom got out of prison after 30 years. - Tom otuz yıldan sonra hapishaneden çıktı.

çık
{f} exited

Dan exited the train station at seven thirty. - Dan 7.30'da tren istasyonundan çıktı.

Tom exited the tunnel at 80 miles an hour. - Tom saatte 80 mil hızla tünelden çıktı.

çık
went forth
çık
go out

I wish you would shut the door when you go out. - Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.

I'm going to go out this afternoon. - Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.

çık
move up
çık
emerge

Russia had emerged as a second superpower. - Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.

It will be four years before the definite result of beef liberalization emerges. - Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.

çık
gone forth
çık
took off for
çık
go forth
çık
emanate
çık
take off for
çık
taken off for
çık
get out

They'll get out of class in forty minutes. - Kırk dakika içerisinde sınıftan çıkacaklar.

I couldn't get out of my garage because there was a car in the way. - Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.

açık artırmaya çıkarılan
on the block
dil ile çıkarılan ses
lingual
esans çıkarılan bir güney asya otu
citronella
evde çıkarılan içki
home brew
fotoğraftan çıkarılan klişe
phototype
gözden çıkarılan birlik
expendable
kazıda çıkarılan şey
diggings
keman yayını zıplatarak çıkarılan ses
ricochet
nehirden elekle çıkarılan altın
placer
nehirden elekle çıkarılan altın
placer gold
sırttan çıkarılan et
chine
yapraklarından kokain çıkarılan bitki
coca
yazıdan çıkarılan parça
deletion
çekip çıkarılan
pull out
çık
quit

Tom couldn't quite make out what the sign said. - Tom işaretin ne anlama geldiğini tam olarak çıkaramadı.

Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly. - Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.

çık
exeunt
çıkarılan
Favoriten