We are groping for a way out of the present situation.
- Şimdiki durumdan bir çıkış yolu arıyoruz.
I need to find a way out of this problem.
- Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.
Everybody in the building headed for the exits at the same time.
- Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi.
Emergency exits must be kept free of blockages for public safety.
- Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.
The boy could not find his way out of the maze.
- Çocuk labirentten çıkış yolunu bulamadı.
I finally found my way out of the confusing maze.
- Sonunda kafa karıştırıcı labirentin çıkış yolumu buldum.
Tom pointed to the fire escape.
- Tom yangın çıkışını işaret etti.
The industry has seen many booms and busts in the past.
- Sanayi geçmişte birçok iniş ve çıkışları gördü.
She is booming as a singer.
- O, şarkıcı olarak çıkış yapıyor.
This sewage outlet is no longer in use.
- Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor.
My creativity finds an outlet through learning modern languages.
- Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.