Salt helps to preserve food from decay.
- Tuz yiyeceği çürümekten korumak için yardımcı olur.
The refrigerator preserves food from decay.
- Buzdolabı yiyeceği çürümekten korur.
Better to run than to rot.
- Çalışmak çürümekten daha iyidir.
The refrigerator preserves food from decay.
- Buzdolabı yiyeceği çürümekten korur.
Salt helps to preserve food from decay.
- Tuz yiyeceği çürümekten korumak için yardımcı olur.
It smells like something's rotting.
- Bu bir şeyin çürümesi gibi kokuyor.
This food smells rotten.
- Bu gıda çürük kokuyor.
Half of these apples are rotten.
- Bu elmaların yarısı çürümüş.
This food smells rotten.
- Bu gıda çürük kokuyor.
Tom asked Mary to throw the rotten apple into the garbage.
- Tom Mary'nin çürük elmayı çöpe atmasını rica etti.
A stench emanated from the rotting corpses.
- Çürüyen cesetlerden pis bir koku yayıldı.
Sami is now rotting in jail.
- Sami şimdi hapiste çürüyor.
Better to run than to rot.
- Çalışmak çürümekten daha iyidir.
It smells like something's rotting.
- Bu bir şeyin çürümesi gibi kokuyor.
Salt helps to preserve food from decay.
- Tuz yiyeceği çürümekten korumak için yardımcı olur.
Fruits decay in the sun.
- Meyveler güneşte çürür.