çünki̇

listen to the pronunciation of çünki̇
Türkisch - Englisch

Definition von çünki̇ im Türkisch Englisch wörterbuch

çünkü
because

I decided to be happy because it's good for my health. - Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.

I dislike Chris because he is very rude and insensitive. - Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız.

çünki
because
çünkü
since

Tom needs to learn Japanese, since he's going to Japan next year. - Tom'un Japonca öğrenmesi gerek, çünkü önümüzdeki yıl Japonya'ya gidecek.

Yesterday I stayed home, since I had absolutely no desire to go out. - Dün evde kaldım, çünkü dışarı çıkmak için kesinlikle hiç isteğim yoktu.

çünkü
for

Jim's angry because his date for the movie stood him up and he wasted an hour waiting for her in the rain. - Jim kızgın çünkü sinema randevusu gerçekleşmedi ve yağmurda onu bekleyerek bir saat geçirdi.

We had to sell the building because for years we operated it in the red. - Biz binayı satmak zorunda kaldık çünkü onu zararda işlettik.

çünkü
by reason of
çünkü
just because

He lost his position just because he refused to tell a lie. - Konumunu yitirdi çünkü yalan söylemekten kaçınmıştı.

çünkü
forwhy
çünkü
as
çünkü
in that
çünkü
inasmuch as
Çünkü
'cause
çünkü
(İnşaat) on the grounds that
çünkü
because, for, inasmuch as
çünkü
'cos
çünkü
inasmuchas
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) f. Zira, şundan dolayı ki, şuna binaen ki, şu sebebden ki
çünkü
Şundan dolayı, şu sebeple
çünkü
Şundan dolayı, şu sebeple: "Ben şimdi sizin fikrinizi tenkit etmeyeceğim, çünkü faydasızdır."- Ö. Seyfettin
çünkü
çün