çöpler

listen to the pronunciation of çöpler
Türkisch - Englisch
leavings
{n} things left, offals remains
{i} leftovers; refuse
A worthless surfeit of material, as leftovers from a meal or scrap lumber
A worthless and incidental residuum, as scraps from a meal or shavings or sawdust from wood
things that are left because people do not want them
Things left; remnants; relics
Refuse; offal
çöp
garbage

In her home, kitchen garbage was fed to the pigs. - Onun evinde,domuzlar mutfak çöpüyle beslenirdi.

Tom asked Mary to throw the rotten apple into the garbage. - Tom Mary'nin çürük elmayı çöpe atmasını rica etti.

çöp
trash

Tom tossed the soda can into the trash. - Tom soda tenekesini çöpe attı.

There's a lot of trash on the far bank of the river. - Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var.

çöp
{i} rubbish

Don't throw these documents in the rubbish! - Bu belgeleri çöpe atmayın!

This car is a pile of rubbish. - Bu otomobil bir çöp yığını.

çöp
litter

Due to his littering offense, he was forced to 10 hours community service. - Onun çöp suçu nedeniyle, o 10 saat toplum hizmeti yapmak zorunda kaldı.

You mustn't throw litter in the street. - Sokağa çöp atmamalısın.

çöp
waste

Tom threw the letter into the wastebasket. - Tom mektubu çöp sepetine attı.

Tons of waste are produced every day in the country. - Ülkede her gün tonlarca çöp üretilir.

çöp
leavings
çöp
junk

Tom needs to get rid of a lot of junk. - Tom'un bir sürü çöpten kurtulması gerekiyor.

çöp
chip
çöp
discard
çöp
{i} refuse
çöp
garbage (especially animal or vegetable refuse); trash, rubbish
çöp
dregs
çöp
brushing
çöp
wastes
çöp
sweepings
çöp
waste matter
çöp
scraping
çöp
stalk
çöp
waste product
çöp
(Gıda) wooden skewer
çöp
rejectamenta
çöp
waste material
çöp
dust
çöp
comp. garbage
çöp
straw

The last straw breaks the camel's back. - Devenin belini kıran son saman çöpü.

Tom drew the shortest straw. - Tom en kısa çöpü çekti.

çöp
stalk or stem (of a fruit)
çöp
mullock
çöp
very small twig; chip of wood
çöp
litter, trash
çöp
piece of refuse (found in unlooked dry rice, chickpeas, etc.)
çöp
chip, straw; sweepings, litter, rubbish, garbage, refuse; matchstick; stalk
çöp
crud
çöp
crap
çöp
sludge
çöp
chaff
Türkisch - Türkisch

Definition von çöpler im Türkisch Türkisch wörterbuch

Çöp
(Osmanlı Dönemi) ÇUB
çöp
Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası
çöp
Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası: "Köşk o kadar sessizdi ki, yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi."- P. Safa
çöp
Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi
çöpler
Favoriten