The garbage collector comes three times a week.
- Çöp toplayıcı, haftada üç kez gelir.
Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
- Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
Tom tossed the soda can into the trash.
- Tom soda tenekesini çöpe attı.
In retrospect, it may seem obvious that we shouldn't have been burning our trash so close to our house.
- Geçmişe bakıldığında, çöplerimizi evlerimize çok yakın yakmamamız gerektiği apaçık ortadadır.
This car is a pile of rubbish.
- Bu otomobil bir çöp yığını.
Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
- Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
Due to his littering offense, he was forced to 10 hours community service.
- Onun çöp suçu nedeniyle, o 10 saat toplum hizmeti yapmak zorunda kaldı.
You mustn't throw litter in the street.
- Sokağa çöp atmamalısın.
Tons of waste are produced every day in the country.
- Ülkede her gün tonlarca çöp üretilir.
Tom emptied the waste basket.
- Tom çöp kutusunu boşalttı.
Tom needs to get rid of a lot of junk.
- Tom'un bir sürü çöpten kurtulması gerekiyor.
The last straw breaks the camel's back.
- Devenin belini kıran son saman çöpü.
Tom drew the shortest straw.
- Tom en kısa çöpü çekti.