İşi bitirdikten sonra uğrayacağım.
- I'll come over after I finish the work.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Bitiş çizgisini en son geçen oydu.
- She was the last to cross the finishing line.
Orada Akai onlara katılır ve bu bitiş çizgisinin önünde herkese açık bir yarışma olur.
- There Akai joins them and it becomes a free-for-all in front of the finish line.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.
- We have to finish preparations for the party by tomorrow.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
Birkaç son rötuş eklerim.
- I add a few finishing touches.
Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi.
- Tom added a few finishing touches to the painting.
Due to BSE, cows in the United Kingdom must be finished and slaughtered before 30 months of age.
Please finish your homework!.