Endişeli görünüyorsun.
- You seem apprehensive.
O, performansı ile ilgili eleştiri alma hakkında endişeli.
- She was apprehensive about receiving criticism of her performance.
Korkan tek kişi sen değilsin.
- You're not the only one who's afraid.
Her zaman korkan insanların işe yaramaz olduğunu düşünüyorum.
- I think people who are always afraid are useless.
Büyük köpekten korkmuşlar.
- They were afraid of the big dog.
Başarısız olmandan korkmuştum.
- I was afraid that you had failed.
O, karanlıktan çok korkar.
- She is very afraid of the dark.
Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
- Older people are often afraid of trying new things.