âdem

listen to the pronunciation of âdem
Türkisch - Englisch
Adam

Men have Adam's apples. - Erkeklerde Adem'in elmaları var.

Why did Adam eat the forbidden fruit? - Adem'in yasak meyveyi neden yedi?

lack, absence
nonexistence, nothingness; death
nonexistence; dead
nonexistence
dead
adem elması
Adam's apple
adem ile havva'nın üçüncü oğlu
Adam and Eve's third son
adem ve havva'dan gelen günah
original sin
Âdem evladı
humankind
hz. adem'in (a.s.) muhterem zevcesi, eşi
hz. Adam's (as) respected wife, wife
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Fakirlik. (Vücudun zıddı)(Bir zaman -küçüklüğümde- hayalimden sordum: "Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesini, fakat sonra ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa, bâki, fakat âdi ve meşakkatli bir vücudu mu istersin?" dedim. Baktım ikincisini arzulayıp birincisinden "Âh!" çekti. "Cehennem de olsa beka isterim." dedi. R.N.)(Eğer sen dalâlette boğulup çıkamıyorsan; yine cehennemin vücudu bin derece idam-ı ebediden hayırlıdır. Ve kâfirlere de bir nevi merh
(Hukuk) Bulunamama, yokluk
(Osmanlı Dönemi) Yokluk, olmama, bulunmama
Yokluk, hiçlik, ölüm: "Ne civarda bir köy var, ne bir evin hayali / Sonun ademdir diyor insana yolun hâli."- F. N. Çamlıbel
(Osmanlı Dönemi) yokluk, hiçlik, olmama, bulunmama
Yokluk, hiçlik, ölüm
(Osmanlı Dönemi) İnsan. İlk insan ve ilk peygamber (A.S.)Allah ilk insan olarak Âdem'i, sonra eşi Havva'yı yaratmıştır. Bugünkü insanlar onlardan türeyip çoğalmıştır. Bazı dine tâbi olmıyanlar, insanın maymun soyundan bir hayvandan türediğini iddia ederler. Bu iddia kasıtlıdır, çünki ilmî isbatı yapılamamıştır. Lâboratuarlarda küçük canlılar üzerinde yapılan çalışmalar göstermiştir ki, canlının genetik yapısında meydana gelen değişiklik sonucu türeyen yeni canlı, ana-babasından daha mükemmel değil; dejenere olmuş, soysuzla
(Osmanlı Dönemi) ilk insan ve ilk peygamber
adem baba
İnsanlığın babası, Hz. Âdem
adem dere
Mevleviler arasında hece ölçüsünü kullanan ilk kişi olmuş XVıı. yüzyıl Türk tasavvuf şairi
adem evladı
Âdemoğlu
âdem baba
Afyonkeş
âdem baba
Parasız, aç, en kötü durumdaki mahkûm
âdem baba
Hayatta hiçbir şeyi olmayan kimse
BENÎ ÂDEM
(Osmanlı Dönemi) Âdem oğlu. İnsan. Âdem oğulları
beni adem
(Osmanlı Dönemi) Âdemoğlu, insanlar
Englisch - Türkisch

Definition von âdem im Englisch Türkisch wörterbuch

adem's apple
adem elması