âşık olmak

listen to the pronunciation of âşık olmak
Türkisch - Englisch
be sweet on smb
be struck on smb
to fall in love (with)
to fall in love (with), to fall for
Fall in love

I wanted to fall in love with someone, but it didn't happen. - Ben birine aşık olmak istedim ama olmadı.

I couldn't help but fall in love with you. - Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.

have a crush on smb
be in love

You are too young to be in love. - Âşık olmak için çok gençsin.

It's not that I want a girlfriend, I just want to be in love. - İstediğim bir kız arkadaş değil, ben sadece aşık olmak istiyorum.

fall in love with
get stuck on
(deyim) head over heels in love
(Konuşma Dili) fall for in a big way
love

I couldn't help but fall in love with you. - Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.

It's hard to love somebody when you don't know whether they love you as much as you love them. - Senin ona aşık olduğun kadar, onun sana aşık olduğunu bilmiyorsan; birine aşık olmak zordur.

be in love with
(deyim) fall over heels in love
fall in love

I wanted to fall in love with someone, but it didn't happen. - Ben birine aşık olmak istedim ama olmadı.

Who would you like to fall in love with? - Kime aşık olmak istersin?

to fall in love
to be in love
be stuck on
be enamored of
lose one's heart to smb
aşık olma
falling in love
aşık ol
fallen in love with
aşık ol
fell in love with
aşık ol
fall in love with
ilk görüşte aşık olmak
Falling in love at first sight?
delicesine aşık olmak
be infatuated with
kulaktan âşık olmak
to be in love with (someone, something) one has never seen
sırılsıklam âşık olmak
to be head over heels in love (with)
Türkisch - Türkisch
Sevmek, tutulmak
(Osmanlı Dönemi) İFTİNAN
Âşık olma
taaşşuk
âşık olmak
Favoriten