Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
- Tom hates to admit that he's a member of the older generation.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
General Motors laid off 76,000 workers.
- General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
The labor unions had been threatening the government with a general strike.
- İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.