Dışarıda olduklarından emin ol.
- Rest assured they're out there.
Elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsin.
- Rest assured that I will do my best.
Dan ona zarar vermeyeceğini Linda'ya garanti etti.
- Dan assured Linda that he wasn't going to hurt her.
Tom Mary'ye bunu yapabileceğini garanti etti.
- Tom assured Mary that he could do that.