I always stumble over verbs in Spanish.
I spoke loudly so that everyone could hear me.
- Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
Someone is knocking loudly at the door.
- Birisi yüksek sesle kapıyı çalıyor.
I could not stop myself from crying aloud.
- Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.
You ought to read English aloud.
- İngilizceyi yüksek sesle okumalısın.
Tom laughed out loud.
- Tom yüksek sesle güldü.
I felt an impulse to cry out loud.
- Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
Tom was trying hard not to laugh out loud.
- Tom yüksek sesle gülmemeye çalışıyordu.
I felt an impulse to cry out loud.
- Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
Tom told Mary not to laugh so loudly.
- Tom Mary'ye çok yüksek sesle gülmemesini söyledi.
Someone is knocking loudly at the door.
- Birisi yüksek sesle kapıyı çalıyor.
You've got to speak up.
- Yüksek sesle konuşmak zorundasın.