Tom diğer çocuklarla oyunlara katılmayacak kadar çok utangaçtır.
- Tom was too shy to take part in games with the other boys.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.
- I wanted to take part in the party but I couldn't.
Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.
- If it's at all possible, I'd like you to take part in the next meeting.