Bu kumaş ona göre daha üstün.
- This cloth is superior to that.
Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
- The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Ben amirinle konuşmak istiyorum.
- I want to talk to your superior.
Bu kumaş ona göre daha üstün.
- This cloth is superior to that.
Bu sözlük ondan daha üstün.
- This dictionary is superior to that one.
Matematikte ondan daha iyi.
- He is superior to her in math.
ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.
- ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.
Onun raporu benimkine göre üstündür.
- His paper is superior to mine.
Bu kumaş ona göre daha üstün.
- This cloth is superior to that.
Benim kültürüm objektif olarak onlarınkinden daha üstün.
- My culture is objectively superior to theirs.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Rebecca had always thought shorts were far superior to pants, as they didn't constantly make her legs itch.
... So David up against Goliath has superior technology. ...
... patents a superior algorithm next year? Should you be doomed to inferior hearing for the ...