Suche
Übersetzung
Spiele
Programme
Registrieren
Mitglieder-Login
Einstellungen
Blog
Über uns
Kontakt
Konto
Mitglieder-Login
Registrieren
Einstellungen
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
(sıfat) karaya oturmuş, yolda kalmış, başarısız olmuş, sıkışmış, sıkıntıda
Türkisch - Englisch
Definition von
(sıfat) karaya oturmuş, yolda kalmış, başarısız olmuş, sıkışmış, sıkıntıda
im Türkisch Englisch wörterbuch
stranded
Run aground on a shore or reef
Simple past tense and past participle of strand
{s}
cut off, isolated, abandoned; marooned on a reef or section of land, run aground
a person or vehicle that is stranded is unable to move from the place where they are = stuck
abandoned or marooned
with the bottom lodged on a reef or shoal in shallow water
cut off or left behind; "an isolated pawn"; "several stranded fish in a tide pool"; "travelers marooned by the blizzard"
past of strand
(sıfat) karaya oturmuş, yolda kalmış, başarısız olmuş, sıkışmış, sıkıntıda
Silbentrennung
(sı·fat) ka·ra·ya o·tur·muş, yol·da kal·mış, ba·şa·rı·sız ol·muş, sı·kış·mış, sı·kın·tı·da
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Historie
(sıfat) karaya oturmuş, yolda kalmış, ba..
karşısındakilere söz hakkı ve davranış ö..
underwater to air missile
asılı vadi
one who jogs
Mehr...
Löschen
Favoriten
Mehr...
Löschen