Englisch - Türkisch
Definition von (often in plural sands) a beach or other expanse of sand im Englisch Türkisch wörterbuch
- sand
- {i} kum
Plajdaki kum beyazdı.
-The sand on the beach was white.
Tom el arabasını kum ile doldurdu.
-Tom filled the wheelbarrow with sand.
- sand
- kumsal
Polonya'nın bütün Baltık kıyıları kumsallardan oluşur.
-The whole Baltic coast of Poland is made up of sandy beaches.
Birkaç çocuk kumsalda oynuyor.
-Several children are playing on the sandy beach.
- sand
- {i} kumluk
- sand
- {f} kum yapmak
- sand
- zımpara
Bu tuvalet kağıdı, zımpara kağıdı gibi hissettiriyor.
-This toilet paper feels like sandpaper.
Bu tuvalet kağıdı zımpara kağıdı gibi.
-This toilet paper is like sandpaper.
- sand
- kum serpmek
- sand
- {f} zımpara ile düzelt
- sand
- kumlu çimerlik
- sand
- zımparalamak
- sand
- ç.kumsal
- sand
- zımparayla düzeltmek
- sand
- yiğitlik
- sand
- {f} kumla kaplamak
- sand
- içine kum katmak
- sand
- {f} kum katmak
- sand
- {f} kumlamak
- sand
- {i} çoğ. ömrün dakikaları
- sand
- "up" ile kum dolmak sand flea kumluk yerlerde bulunan
- sand
- kum saatindeki kum
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von (often in plural sands) a beach or other expanse of sand im Englisch Englisch wörterbuch
- sand
(often in plural sands) a beach or other expanse of sand
Silbentrennung
(often in plu·ral sands) a Beach or oth·er ex·panse of sandAussprache
Resimler
Favoriten