(of words) expressing closely related meanings

listen to the pronunciation of (of words) expressing closely related meanings
Englisch - Türkisch

Definition von (of words) expressing closely related meanings im Englisch Türkisch wörterbuch

similar
benzer

Yeni Zelanda'nın iklimi, Japonya'nınkine benzerdir. - The climate of New Zealand is similar to that of Japan.

Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu. - In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.

similar
benzerlik

Sen herhangi bir benzerlik görüyor musun? - Do you see any similarities?

Benzerlikler görüyorum. - I see the similarities.

similar
emsal
similar
{s} 1. benzer, benzeş: It's similar to that. Ona benzer bir şey. These two things are similar. Bu iki şey birbirine benziyor. Okan and Kaan are
similar
benzeş
similar
aynılık
similar
okşar
similar
aynı türden
similar
bendeş
similar
okşaş
similar
müşabih

Bütün ömrümce buna müşabih şey görmedim. - I haven't seen something similar my whole life.

similar
aynı şekilde

Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz. - You all display similar behavior.

similar
şekilde aynı olan
similar
similarity benzeyiş
similar
aynı

Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır. - These cities have similar traffic rules.

Benzer bir durumda, aynı şeyi yaparım. - In a similar situation, I'd do the same.

similar
benzeyen şey
similar
(sıfat) benzer, benzeyen, eş, benzeşen
similar
{s} benzeşen
similar
similarlybunun gibi
Englisch - Englisch
similar
(of words) expressing closely related meanings
Favoriten