(noun) one, especially a detective, who investigates

listen to the pronunciation of (noun) one, especially a detective, who investigates
Englisch - Türkisch

Definition von (noun) one, especially a detective, who investigates im Englisch Türkisch wörterbuch

investigator
{i} araştırıcı
investigator
{i} araştırmacı

Araştırmacılar kaza yerinden delil topladılar. - The investigators gathered evidence from the crash site.

Dan hayli eğitimli profesyonel bir araştırmacıdır. - Dan is a highly trained professional investigator.

investigator
tetkikçi
investigator
müfettiş

Müfettişler ne olduğunu çözmeye çalışıyor. - Investigators are trying to decipher what happened.

Müfettişler bir uçak kaçırma planını bozdular. - Investigators foiled a plot to hijack an airplane.

investigator
Soruşturmacı

Dedektif Dan Anderson o yolu izleyen tek soruşturmacıydı. - Detective Dan Anderson was the only investigator to follow that lead.

investigator
{i} dedektif

Tom Boston'da bir özel dedektifti. - Tom used to be a private investigator in Boston.

Sokakta gördüğüm kişinin özel dedektif olduğunu düşünüyorum. - I think the person I saw in the alley is a private investigator.

Englisch - Englisch
investigator
(noun) one, especially a detective, who investigates
Favoriten