Ben her iki kitabı okumadım.
- I haven't read either book.
Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.
- Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either twin.
Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either of them.
Ben buna karşı değilim ama bunun lehinde de değilim.
- I'm not against it, but I'm not for it, either.
Mary güzel değil, fakat çirkin de değil.
- Mary's not pretty, but she isn't ugly, either.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Çocuklardan herhangi birini görmedim.
- I didn't see either boy.
Bardaklardan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the glasses.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?