Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
- There is not much I can do to help, I am afraid.
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
Yardım edebilir miyim?
- May I be of assistance?
Yardımımıza ihtiyacın var mı?
- Do you need our assistance?
Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim.
- I just wanted to explain why I couldn't help the other day.
Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
- Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.
Dün babama yardım ettim.
- Yesterday I helped the father.
Ben her zaman sana yardım etmeye hazırım.
- I am always ready to help you.