Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Sana kayıp yüzüğünü bulacağım.
- I will find you your lost ring.
Onlar onu kayıp kabul ettiler.
- They gave him up for lost.
Tom kaybolmuş gibi görünüyor.
- Tom seems to be lost.
Bill 20 dakika geç kaldı. Bir yerde kaybolmuş olmalı.
- Bill is 20 minutes late. He must have gotten lost somewhere.
Birçok eski teknoloji ortaçağda kaybedildi.
- Many ancient technologies were lost during the Middle Ages.
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
- The army chief reported that the war was lost.
Tom biraz dalgın görünüyor.
- Tom looks a little lost.
Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor.
- Tom looks lost and confused.