(1) space devoid of atoms or molecules

listen to the pronunciation of (1) space devoid of atoms or molecules
Englisch - Türkisch

Definition von (1) space devoid of atoms or molecules im Englisch Türkisch wörterbuch

vacuum
vakum

Bu deney için onların tam bir vakuma ihtiyacı var. - For that experiment they need a complete vacuum.

Kediler vakum temizleyicilerden nefret ediyorlar. - Cats hate vacuum cleaners.

vacuum
hava boşluğu
vacuum
(Kimya) boşay
vacuum
boşluk
vacuum
çıngı süpürgesiyle temizlemek
vacuum
{f} vakumla

Ürün onu taze tutmak için vakumla kapatılır. - The product is vacuum-sealed to keep it fresh.

vacuum
vacuum bottle termos
vacuum
{i} vakum,vakum
vacuum
(fiil)kumlu
vacuum
(fiil) elektrik süpürgesi ile temizlemek
vacuum
elektrik süpürgesi kullanmak
vacuum
elektrik süpürgesi

Dan arabasını elektrik süpürgesiyle temizledi. - Dan vacuumed his car.

Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi. - I sucked up the dust on the floor with a vacuum cleaner.

vacuum
{i} emme

Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor. - A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.

vacuum
vacuumpacked içindeki hava boşaltılıp kapatıl
vacuum
{i} boşluk, vakum. f., k.dili. elektrik süpürgesiyle temizlemek
vacuum
(Nükleer Bilimler) vakum,havayı boşaltma,boşay,boşluk
vacuum
vacuum cleaner elektrik süpürgesi
Englisch - Englisch
vacuum
(1) space devoid of atoms or molecules
Favoriten