I know one of them but not the other.
- Birini tanıyorum da ötekini değil.
I like to play sport for fun not for competition.
- Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
I ain't worried about what he might say.
- Onun söyleyebileceği şey hakkında endişeli değilim.
It ain't like before, you know.
- O eskisi gibi değil, biliyorsun.
I am not gay, but my boyfriend is.
- Ben eşcinsel değilim, ama benim erkek arkadaşım eşcinsel.
I am not tired. Neither am I.
- Yorgun değilim. Ben de.
John is not as old as Bill; he is much younger.
- John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
YouTube is not a good website.
- YouTube iyi bir web sitesi değildir.